Sigorta HukukuTazminat Hukuku

Trafik Kazalarında Maddi ve Manevi Tazminat

Tazminat hukukunda haksız fiilden tazminat doğması için zarar meydana gelmiş olması şarttır. Türk Borçlar Kanunu anlamında zarar malvarlığında meydana gelen azalmadır. Yani tazminata konu olay meydana gelmese idi uğranılmayacak zarardır. Bu açıklamalar elbette ki maddi tazminat istemi ile ilgilidir. Zararın ispatı ve zarara sebep olan zarara uğrayan tarafından (iddia sahibi) ispatlanmalıdır.

Uğranılan maddi zarar en fazla uğranılan gerçek zarar olabilir. İddia olunana zarar ispatlandığı takdirde mahkemece zararın kapsamı belirlenerek tazminat istemi hüküm altına alınacaktır.

Mahkemece zarar tespit olunurken kusurun ağırlığı ve zararın boyutu dikkate alınacaktır. Trafik kazalarında kazaya karışan araç bakımında özellikle aracın tamir giderleri, araçtaki ticari değer kaybı ve aracın kullanılamamasından doğan zararlar talep olunabilecektir.

Tüm bunlarla birlikte kaza tarihi göz önüne alınarak vücut bütünlüğünden doğan zararlar da talep olunabilecektir. Mahkemece uğranılan zarar miktarında hal ve şartlara göre ve kusurun ağırlığına göre indirim yapılabilecektir. Özellikle hatır taşıması bu noktada önem arz etmektedir çünkü hatır taşımacılığında yolcunun yararı vardır.

Hatır Taşıması: Hatır taşımacılığı Karayolları Trafik Kanunu madde 87 hükmünde yer bulmuş olup tazminattan indirim sebebidir. Buna göre “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.” Ancak hatır taşımacılığı da olsa tazminat miktarı, kusur durumu ve halin şartları nazara alınarak tazminat miktarından indirim yapılmaması da mümkün olup bu husus mahkemenin takdirine bırakılmıştır.

Örneğin alkollü sürücünün arabasına şoförün alkollü olduğunu bilerek binen kişi meydana gelebilecek zarara örtülü olarak rıza göstermiş kabul edilir. Yine zarar görenin ortak kusuru da tazminattan indirim anlamına gelmekle birlikte kusurun ağırlığı doğrultusunda tazminata hükmedilmeyebilir.

Karayolları Trafik Kanunu madde 88 uyarınca zarar veren birden fazla ise doğan zarardan zarar verenlerin birlikte sorumlu olacağı da hüküm altına alınmıştır.

Tüm bu açıklamalar doğrultusunda tazminat miktarının belirlenebilmesi için öncelikle tarafların kusur durumunun belirlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Zira Türk Borçlar Kanunu uyarınca kimse zararından yararlanamayacaktır. Zararın tamamen giderilmesi anlamına gelen “tam tazmin” ilkesinin her durumda uygulanmayacağı, ayrıca zarar görenden kaynaklı tıbbi rahatsızlıklar veya kazaya sebep olan teknik arızaların da tazminattan indirim sebebi olacağı anlaşılmaktadır. Yine ekonomik ve sosyal gerçeklikler de tazminat hesabında dikkate alınacaktır.

Maddi Tazminat Davası Nedir?

Trafik Kazaları Nedeniyle Maddi Tazminat

Türk Borçlar Kanunu madde 53 hükmü uyarınca ölüm halinde uğranılacak zararların kapsamı;

1. Cenaze giderleri.

2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplardır.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı:

Genel olarak destekten yoksun kalma tazminatı, haksız fiil neticesinde desteğini yitiren kimselerin sosyal ve ekonomik yaşantısını desteğinin yoksunluğu yaşamadan sürdürebilmesidir.

Destekten yoksun kalma tazminatı üçüncü kişilere tanınmış bir haktır. Dikkat edilecek önemli bir nokta ise talep edilebilmesi için yasal mirasçı olunmasının şart olmadığıdır. Talep için ölen tarafından sağlanacak desteğin ölümden sonra da düzenli olarak devam edeceğinin anlaşılması ve ispatlanması yeterlidir. Ancak desteklik durumunun genel hayat şartlarına ve hayatın olağan akışına dayandığı hallerde ispat olunmasa dahi mahkemesince tazminata hükmedilebilecektir. Yine sağ doğması kaydıyla olay gününde ana rahmine düşmüş bulunan çocuk yararına da maddi-manevi tazminata hükmedilebilecektir. Desteğin ölümünde sonra hak edilen dul, yetim aylığı vb. ödemeler tazminat miktarını düşürür.

Ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken desteğin süresi, çocukların bakım ve yetiştirme giderleri, sosyal güvenlik kurumu tarafından bağlanan gelirlerin peşin değeri ve her ne surette olursa olsun ihtiyaçları karşılayan sebepler dikkate alınır. Ancak ölen destekten kalan miras, kar payları, her türlü mal, yaşam ve ferdi kaza sigortalarında ödenen paralar, SGK tarafından bağlanan ölüm, yaşlılık ve malullük sigortasından bağlanan gelirler, dul ve yetim aylıkları tazminattan indirilmez.

Cismani Zarar:

Cismani zarar genel olarak vücut bütünlüğüne karşı ortaya çıkan zararları ifade etmektedir. Türk Borçlar Kanunu madde 54 hükmü uyarınca cismani zaralar; 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır. Vücut bütünlüğü kavramını açmakta fayda vardır. Vücut bütünlüğü yalnızca fiziki zararları değil ruhi ve psikolojik yıpranmaları da ifade eder.

İş Göremezlik:

Kişinin ihlal edilen fiziki bütünlüğü neticesinde çalışılamayan günler anlamına gelmektedir. Cismani zarara sebebiyle tazminat hüküm tarihindeki duruma göre hesaplanacağında zarara uğrayanın kusuru durumunun tespitinin yanı sıra maluliyet durumunun da tespiti gerekmektedir.

Manevi Tazminat:

Türk Borçlar Kanunu madde 56 hükmü uyarınca “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”

Manevi zarar haksız fiil neticesinde maddi olarak tazmini imkânı olmayan ve matematiksel olarak karşılığı bulunmayan zararları ifade eder. Düzenleme ile ruhi sıkıntı ve elemin bir nebze giderilmesi amaçlanmıştır.

Manevi tazminat talepli dava ölüm varsa ölenin yakınları veya vücut bütünlüğü zarar görmüş kimseler tarafında açılmalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu