Adli Kontrol Nedir?
Adli Kontrol Nedir?
Bir suç nedeniyle yürütülen soruşturmada, tutuklama nedenlerinin varlığı halinde, şüpheli ya da sanığı tutuklayarak özgürlüğünden yoksun kılmak yerine; şüpheli veya sanığı gözleme ve denetleme imkanı sağlayan yine yasada belirtilen tedbirlere tabi kılmaktır.
Adli Kontrolün Amacı Nedir?
Ceza yargılamasında koruma tedbirlerinin amacı sağlıklı bir ceza yargılamasının yapılmasıdır. Amaç şüpheliyi cezalandırmak değildir. Çünkü henüz yargılama sonuçlanmamış ve şüpheli halen masumiyet karinesinden yararlanmaktadır.
Ancak koruma tedbiri de olsa henüz suçlu olduğu tespit edilemeyen şüpheli ya da sanık üzerinde hürriyetini kısıtlayıcı bir takım etkileri olacaktır. İşte burada kanun koyucu bu koruma tedbirlerinin uygulanması konusunda önemli bir kriter olarak “Ölçülülük İlkesi” getirilmiştir.
Ölçülülük ilkesi şüpheli ya da sanık hakkında uygulanacak koruma tedbirleri ile şüpheli ya da sanığın temel hak ve hürriyetleri arasında ölçülülüğün sağlanmasıdır. İşte bu ilke koruma tedbirinin henüz suçluluğu tespit edilmemiş şüpheli hakkında ceza haline gelmesini engellemeyi hedefler.
İşte bu ölçülülük ilkesi uyarınca Adli Kontrol tedbirleri ceza yargılama sistemimize girmiştir.
Adli Kontrolde amaç tutuklamanın ağır sonuçlarını ortadan kaldırmaktır.
Ceza Yargılama Sistemimizde tutuklama niteliği itibariyle en ağır koruma tedbiridir. Kişinin hürriyetinin kısıtlanması ve cezaevine girmesi sonucunu doğurur.
Tutuklama istisnadır. Bir başka deyişle tutuklama tedbiri istisnai olarak uygulanması gereken bir tedbirdir.
Yani en son başvurulacak yollardan bir tanesidir. Dolayısıyla aynı sonuçların elde edilebileceği hallerde tutuklama değil adli kontrol tedbirine başvurulması gerekmektedir.
İşte Adli Kontrol ile, şüpheli ya da sanığı özgürlüğünden yoksun kılmamakla beraber hem tutuklama tedbiri ile amaçlanan şüphelinin kaçmasını, delilleri gizlemesini ya da delilleri ortadan kaldırmasını engellenmekte hem de şüpheli cezaevine girmemekte yani özgürlüğü kısıtlanmamaktadır.
Adli Kontrol Hangi Suçlar Açısından Uygulanabilir?
Adli Kontrol, şüpheli veya sanığa isnat edilen suçun türü ve cezası ne olursa olsun tüm suçlar açısından uygulanabilen bir tedbir türüdür.
Yasada yapılan değişiklik öncesinde Adli Kontrolün “3 yıl ve daha az hapis cezası gerektiren” suçlarda uygulanabileceği öngörülmüştü.
Ancak daha sonra yapılan değişiklik ile bu üç yıllık sınır kaldırılmış ve ceza miktarı ya da suç nevi ne olursa olsun adli kontrol tedbirlerinin uygulanması mümkün hale gelmiştir.
Şu halde ceza miktarı ya da suç türü ne olursa olsun yürütülen herhangi bir soruşturmada adli kontrol hükümleri uygulanabilecektir.
Adli Kontrolün Şartları Nelerdir?
Adli Kontrol Tedbirlerine ilişkin düzenleme 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu‘un 109. maddesinde yer almaktadır. Buna göre:
“Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100 üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir.”
yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere temel kural tutuklama yasada aranan koşulların bulunması gerekir. Buradan hareketle adli kontrol için aranan şartları sıralayacak olursak,
- Suç işlendiğine dair kuvvetli şüphenin varlığını gösteren somut deliller bulunmalıdır.
- Kanunda sayılan bir tutuklama nedeni olayda mevcut olmalıdır. Aşağıdaki hallerden birisinin bulunması halinde tutuklama nedeni kabul edilir:
- Şüpheli veya sanığın kaçması veya saklanması hususunda kuvvetli şüphe bulunması,
- Şüpheli veya sanığın eylemlerinin; delilleri yok etme, delilleri gizleme, delilleri değiştirme; tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı girişiminde bulunacağı hususlarında kuvvetli şüphe bulunması,
- Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinde sayılan suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması.
İşte suçun işlendiği konusunda kuvvetli şüphe var ise, şüphelinin kaçması, saklanması, delilleri yok etme, gizleme, değiştirme veya tanık, mağdur üzerinde baskı girişimi bulunmakta ise veya isnat edilen suç CMK.’nun 100. maddesinde sayılan katalog suçlardan ise bu takdirde adli kontrol şartları oluşmuştur.
Tutuklama Yasağı Var İse Adli Kontrol Tedbirleri Uygulanabilir Mi?
Bazı hallerde Tutuklama Yasağı bulunmaktadır. Kural olarak bu suçların işlendiği konusunda kuvvetli şüphe oluşsa da suçun yasada yer alan cezası nazara alındığında tutuklama kararı verilemez.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinin 4. fıkrasında tutuklama yasağı halleri düzenlenmiştir. Buna göre;
a) Sadece adli para cezası gerektiren suçlarda tutuklamaya karar verilemez.
b) Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar hariç olmak üzere, iki yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda tutuklamaya karar verilemez.
Tutuklama yasağı bulunan haller sadece Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sayılan haller ile sınırlı değildir.
Çocuk Koruma Kanunu 21. maddesinde “Onbeş yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren fiillerinden dolayı tutuklama kararı verilemez. ” hükmü ile bir tutuklama yasağı düzenlenmiştir.
Adli kontrol kararı verilebilmesi için kural olarak tutuklama nedeninin bulunması gerektiğini yukarıda ana kural olarak açıklamıştık.
Ancak Ceza Muhakemesi Kanunu‘n 109. maddesinde istisnai bir hüküm olarak tutuklama kararı verilemeyecek yani tutuklama yasağının bulunduğu hallerde de Adli Kontrole karar verilebileceği düzenlenmiştir.
Adli Kontrol Yükümlülükleri Nelerdir?
Adli Kontrol koşullarının bulunduğunu tespit eden hakim, şüpheli ya da sanık hakkında yasada düzenlenen ve aşağıda sıralayacağımız yükümlülüklerden bir ya da bir kaçına hükmedebilir. Bu yükümlülüklere Adli Kontrol Yükümlülükleri diyoruz.
Adli Kontrol Yükümlülükleri ise;
- Yurt dışına çıkamamak,
- Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak,
- Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak,
- Her türlü taşıttan veya bunlardan bazılarım kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek,
- Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek,
- Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak,
- Silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adlî emanete teslim etmek.
- Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak,
- Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek,
- Konutunu terk etmemek,
- Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek,
- Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek,
şeklinde düzenlenmiştir.
Çocuklar Hakkında Adli Kontrol Kararı Verilebilir Mi?
Çocuklar hakkında da Adli Kontrol Kararı verilmesi mümkündür. Üstelik tutuklama yasağa kapsamında bulunan hallerde de Adli Kontrol kararı verilebilir.
Çocuk Koruma Kanunu 20. maddesinde bu husus özel olarak düzenlenmiştir. Çocuklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu 109. maddesinde yer alan adli kontrol tedbirleri yanında aşağıda yer alan tedbirlerin bir ya da bir kaçının birlikte uygulanmasına karar verilmebilecektir.
Çocuk Koruma Kanunu kapsamında çocuklar hakkında uygulanacak tedbirler şunlardır:
a) Belirlenen çevre sınırları dışına çıkmamak.
b) Belirlenen bazı yerlere gidememek veya ancak bazı yerlere gidebilmek.
c) Belirlenen kişi ve kuruluşlarla ilişki kurmamak,
Sulh Ceza Hakimliği ya da yargılamayı yapan mahkeme tarafından hem CMK.’nun 109. maddesinde yer alan tedbirler hem de Çocuk Koruma Kanunu 20. maddesinde yer alan tedbirlerin bir ya da bir kaçının uygulanmasına karar verilebilecektir.
Birden Fazla Adli Kontrol Tedbirine Karar Verilebilir Mi?
Yukarıda da belirttiğimiz üzere bu yükümlülüklerden bir ya da birden fazla yükümlülüğe hükmedebilir.
Örneğin uyuşturucu madde etkisi altında iken trafik kazasına sebebiyet veren şüpheli hakkında hem araç kullanmamak hem de uyuşturucu tedavisi için bir tedavi kurumuna yatma tedbirleri birlikte uygulanabilecektir.
Burada önemli olan şüpheli hakkında verilen adli kontrol yükümlülüklerinin birbiriyle çelişmemesidir.
Örneğin şüpheli hakkında hem kendisine en yakın karakola giderek imza atma hem de konuttan çıkmama şeklinde birbiriyle çelişir tedbirlerin uygulanmaması gerekir. Çünkü imza atmak için konuttan ayrılması gereken şüphelinin hakkındaki bu tedbirler birbiriyle çelişir haldedir.
Adli Kontrol Tedbirlerine Hangi Mahkeme Karar Verir?
Soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine Sulh Ceza Hakimi tarafından şüpheli hakkında her aşamada adli kontrol kararı verilebilir.
Adli kontrol kararı şüphelinin gıyabında (yokluğunda) da verilebilir. Ancak şüpheli hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu 109/3-e maddesi gereğinde bir tedavi kurumuna yatırma kararı verilecek ise şüphelinin yokluğunda verilmez.
Kovuşturma aşamasında adli kontrol kararını yargılamayı yapan mahkeme verecektir.
Gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma aşamasında hangi adli kontrol tedbirlerinin uygulanacağı konusunda hakimin geniş takdir yetkisi bulunmaktadır. Bu takdir yetkisi kapsamında hakim birden fazla adli kontrol tedbirine karar verebildiği gibi adli kontrol tedbirlerini değiştirme yetkisine de sahiptir.
Adli Kontrol Tedbirleri Nasıl Kaldırılır veya Değiştirilebilir?
Adli Kontrol tedbirlerinin kaldırılması ve değiştirilmesine ilişkin düzenleme Ceza Muhakemesi Kanunu 111. maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını veya değiştirilmesini talep eden şüpheli veya sanığın istemi üzerine, soruşturma aşamasında ise Sulh Ceza hakimliği kovuşturma aşamasında ise yargılamayı yapan mahkeme Cumhuriyet Savcısının görüşünü aldıktan sonra bu yükümlülüklerin kaldırılmasına veya değiştirilmesine 5 gün içinde karar verecektir.
Örneğin, her hafta Pazartesi günü karakola giderek imza atma şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanan şüpheli imza atma yükümlülüğünün başka bir gün (örneğin Cumartesi) olarak değiştirilmesini isteyebilir.
Konuttan ayrılmama şeklinde adli tedbire tabi tutulan şüphelinin, eşinin hastalığı nedeniyle sürekli olarak sağlık kuruluşuna gitmek zorunda olduğunu belirterek bu tedbirin kaldırılmasını ya da başka bir adli kontrol tedbirinin uygulanmasını isteyebilir.
Bu yöndeki istemini gerekçelendirerek gerektiğinde belgelendirerek soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliğinden kovuşturma aşamasında ise yargılamayı yapan mahkemeden talepte bulunacaktır.
Sulh Ceza Hakiminin veya Mahkemenin adli kontrol konusunda verdikleri karara karşı itiraz edilebilir.
Cumhuriyet Savcısı Adli Kontrol Yükümlülüğünü Kaldırabilir Mi?
Yukarıda da belirttiğimiz üzere genel itibariyle adli kontrol yükümlülüğü konusunda Cumhuriyet Savcısı görüşü alındıktan sonra Sulh Ceza Hakimi tarafından şüpheli hakkında adli kontrol kararı kaldırılabilir.
Kural bu olmakla beraber Cumhuriyet Savcısının Ceza Muhakemesi Kanunu 103/2. maddesinde ” Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı adlî kontrol veya tutuklamanın artık gereksiz olduğu kanısına varacak olursa, şüpheliyi re’sen serbest bırakır. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinde şüpheli serbest kalır. ” hükmü yer almaktadır.
Adli Kontrol Tedbirleri, Tutuklama tedbirinin olası ağır etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla düzenlenmiştir. Yani etkileri itibariyle tutuklama tedbirinden daha hafif nitelikli bir tedbirdir.
Ceza Muhakemesinde en ağır tedbir olan tutuklulukta re’sen tutukluyu serbest bırakabilen Cumhuriyet Savcısı, Adli Kontrolü de re’sen kaldırabilir. Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 2007/ 12460 Esas ve 2008 / 17473 Karar sayılı 20.10.2008 tarihli kararı da bu yöndedir.
Adli Kontrol Tedbirlerinin Uygulanmasında Belirli Bir Süre Muaf Tutulmak Mümkün Müdür?
Örneğin her hafta Çarşamba günü imza atma yükümlülüğü altında bulunan bir şüphelinin eşinin sağlık durumu nedeniyle 15 gün süreyle başka bir şehirde bulunması zorunluysa veya Konutunu Terk Etmemek şeklinde hakkında adli kontrol tedbiri uygulanan şüphelinin babası vefat etmiş ise; cenazeye katılma ve taziye süresince taziye yerinde bulunmak istiyorsa ne yapmalıdır?
Şüpheli veya sanığın bu yöndeki gerekçeli ve delillendirilebilir talebini soruşturma evresinde Sulh Ceza Hakimliği’ne kovuşturma aşamasında ise yargılamayı yapan mahkemeye sunması gerekmektedir.
Sulh Ceza Hakimliği ya da mahkeme talebi uygun görür ise şüpheliyi bu adli kontrol tedbirinden geçici bir süre muaf tutulmasına dair karar verebilir.
Yine bu karara karşı itiraz yolu açıktır.
Adli Kontrol Tedbirlerine Uymamanın Yaptırımı Nedir?
Adli Kontrol Tedbirlerine uymamanın yaptırımı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 112. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
“Adlî kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilir.”
Burada adli kontrol tedbirlerine uymamanın kasti bir eylem olarak; yani mazereti olmaksızın ve sonuçları bilerek-isteyerek yükümlülüklerin ihlal edilmesi gerekmektedir. Mahkemece kabul edilebilir bir mazereti olan kişinin, bu mazereti ispatlaması halinde yükümlülük kasten ihlal edilmemiş olduğundan tutuklama kararı verilmeyecektir.
Dikkat edilecek olursa burada temel yaptırım olarak Adli Kontrol tedbirlerine uymamanın yaptırımı tutuklama olarak belirtilmiş ise de yasanın “tutuklama kararı verebilir” şeklindeki vurgulaması ile tutuklama kararının verilmesi zorunlu değildir.
Yani Sulh Ceza Hakimi tutuklama kararı vermek zorunda değildir. Dosyanın içeriği şüphelinin durumu nazara alarak tutuklama kararı vermeyebilecektir.
Adli kontrol kararı ne zamana kadar sürecektir?
Kanunda adli kontrol ile ilgili herhangi bir üst sınır öngörülmemiştir. Ancak adli kontrol kararını oluşturan yükümlülükler bütünüyle veya kısmen kaldırılabilir veya geçici olarak bunlardan bazılarının uygulanması kaldırılabilir.
Tüm bu işlemler soruşturma evresinde sulh ceza hakimliği tarafından, kovuşturma evresinde ise bunlara karar verecek olan mercii mahkemedir.
Ancak bu işlemler savcının ya da şüpheli ya da sanığın istemiyle de söz konusu olabilir.
Bu talepler üzerine hakim veya mahkeme cumhuriyet savcısının görüşünü aldıktan sonra 5 gün içerisinde kararını vermelidir.
Öte yandan savcı soruşturma aşamasında adli kontrolün kaldırılmasına kendiliğinden de karar verebilir. Örneğin savcı o yükümlülüğün uygulanmasını artık gereksiz görüyorsa adli kontrol kararının uygulanmasını kaldırabilir.
Elektronik Kelepçe Takılması Ne Demektir?
Adli Kontrol tedbirlerinden bazılarının uygulanması sırasında elektronik kelepçe takılması söz konusu olabilir.
Elektronik kelepçe denilen cihaz, elektronik bir izleme sistemidir. Söz konusu cihaz şüphelinin/sanığın örneğin ayağına takılarak kişiyi sürekli bir denetime tabi tutar.
Bu tedbire başvurulmasının nedeni şunlar olabilir; yurt dışına çıkmamak, konutu terk etmemek, belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek, belirlenen yer veya bölgelere gitmemek gibi yükümlülüklerin yerine getirilmesinde başvurulan bir denetim yöntemidir.
Yükümlülüğün sona ermesi durumunda elektronik kelepçe sökülür. Ancak ihlal söz konusu olduğunda ya da cihaza müdahale edilmesi halinde kişinin tutuklanması söz konusu olacaktır.
Adli Kontrol Süresi Yargılama Sonucunda Verilecek Hapis Cezasından Mahsup Edilir Mi?
Yargılama sonucunda kişi hakkında hürriyeti bağlayıcı bir cezaya (hapis cezası) mahkum edilirse, tutuklama tedbiri uygulanmış ise bu takdirde tutuklulukta geçirdiği süre mahkum edildiği hapis cezasından mahsup edilir.
Örneğin yargılama aşamasında 3 ay tutuklu kalan şüpheli veya sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda 3 yıl hapis cezası verilmiş ise verilen hapis cezasından tutuklu kalınan 3 aylık süre mahsup edilecektir.
Her ne kadar adli kontrol tutuklamaya alternatif olarak getirilmiş bir düzenleme olsa da kural olarak Adli Kontrol uygulamasında geçirilen süre yargılama sonucunda verilecek hürriyeti bağlayıcı (hapis) cezasından mahsup edilemez.
Bunun istisnası ise Ceza Muhakemesi Kanunu‘n 109/3-e bendinde yer almaktadır.
Şüpheli hakkında “uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek” tedbiri uygulanmış ise bu tedbirin uygulandığı süre, yargılama sonucunda verilecek hapis cezasından mahsup edilecektir.
Yurtdışı Çıkış Yasağı Nedir?
Ceza Muhakemesi Kanunu‘n 109. maddesinde düzenlenen adli yükümlülüklerden bir tanesi de şüpheli ya da sanık hakkında Yurtdışına Çıkamama tedbiridir.
Yurtdışına çıkış yasağı, şüpheli veya sanığın yurtdışına kaçmasının engellenmesi, şüphelinin yakalanabilmesine olanak sağlanması, delil karartmasının önüne geçilmesi hallerinde ve kuvvetli suç şüphesinin varlığı hallerinde söz konusu olur.
Yurtdışına çıkış yasağı da adli kontrol tedbirlerinden birisidir. Dolayısıyla adli kontrol şartlarının varlığı gereklidir.
Yurtdışına çıkış yasağı, soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine Sulh Ceza Hâkiminin verdiği kararla kovuşturma aşamasında ise mahkemenin hakimi tarafından verilen kararla koyulabilir.
Yurtdışına çıkış yasağına 7 gün içerinde itiraz edilebilir. Bu itiraza karşı sulh ceza hâkimi veya mahkeme tarafından 5 gün içinde karar verilerek yasak kaldırılabilir.
Adli Kontrol Tedbiri Olarak “İmza Atma Yükümlülüğü”:
Adli Kontrol Yükümlülüklerine ilişkin yukarıda açıklama yaparken bu tedbirlerden bir tanesinin “Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak” tedbiri olduğunu belirtmiştik.
Bu tedbirle Şüpheli veya sanığın kararda belirlenen yerlere, belirtilen aralıklarla düzenli olarak başvurmasını ifade eder. Amaç ise şüphelinin kaçmasını engellemektir.
Adli Kontrol Tedbiri olarak Sulh Ceza Hakimi tarafından ya da kovuşturmayı yürüten mahkemece Şüphelinin yerleşim yerine yakın kolluğa belli sürelerde başvurarak imza atma şeklinde adli kontrol kararı verebilir.
Örnek vermek gerekirse ” Şüphelinin her hafta Pazar günü sabah 08:00 ile 22:00 saatleri arasında yerleşim yerine en yakın karakola müracaat ederek imza atmasına” şeklinde bir adli kontrol tedbirine hükmedilebilir.
Şüpheli belirtilen günde yine belirtilen saatler arasında ilgili karakola müracaat ederek imza atmak zorundadır.
Eğer bir defa dahi bu yükümlülüğünü ihlal ederse, belirtilen gün ve saatte imza atma yükümlülüğünü yerine getirmezse bu takdirde ilgili karakol durumu tutanak altına alacak bu evrakları soruşturma ya da kovuşturma dosyasına bildirecektir.
Bu takdirde şüphelinin tutuklanması gündeme gelecektir.
Adli Kontrol İle İlgili Sorular
Adli Kotrol İle ilgili olarak sizlerden gelen soruları aşağıda cevaplamaya çalışacağız. Unutmayın burada verilen bilgiler bilgilendirme amaçlı olup, hukuki sorunlarınızın çözümünde mutlaka bir ceza avukatının hukuki yardımından yararlanmalısınız.
Adli Kontrol Süresi Azami Kaç Yıldır?
Ceza Muhakemesi Kanunu'nda tutukluluk için azami süreler ( CMK.102) belirlenmiş iken, Adli Kontrol bakımından belirlenmiş bir azami süre bulunmamaktadır.
Adli Kontrol Altına Alınmak Ne Demek?
Adli Kontrol altına alınmak kısaca şu şekilde tanımlanabilir: Şüpheli ya da sanığın tutuklanması için yeterli neden bulunmaktadır. Ancak şüpheli ve sanığın tutuklanması yerine CMK.109. maddesinde yer alan Adli Kontrol Tedbirlerine uyması şartıyla salıverilmektedir. Şüpheli ya da sanık tutuklu olmasa da Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve ilgili kurumlar tarafından denetlenmektedir. Şüpheli ya da sanık bu adli kontrol tedbirlerine uymaması halinde şüpheli ya da sanığın tutuklanması gündeme gelecektir.
Adli Kontrol Nasıl ve Ne Zaman Başlar?
Adli Kontrol Kararı şüpheli veya sanığa bildirilmesi ile başlar. Şüpheli ya da sanık hakkında adli kontrol kararı verildiğinde, belirlenen adli kontrol tedbirlerinin denetiminin sağlanması için Adli Kontrol kararı Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilir. Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, Adli Kontrol kararında belirlenen tedbirlerin niteliğine göre ilgili kurumlara durumu bildirir. Şüpheli veya sanığın yokluğunda karar verilmiş ise; Denetimli Serbestlik İl Müdürlüğü tarafından şüpheli ve ya sanığa durum bildirilir.
Adli Kontrol Ne Zaman Tutukluluğa Döner?
İki İhtimalde adli kontrol, tutukluluğa dönüşür. Birinci İhtimal: Şüpheli ya da sanığın adli kontrol tedbirlerine uymaması halinde, İkinci İhtimal: Şüpheli veya sanığın hakkında yapılan yargılama aşamasında elde edilen deliller karşısında adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı anlaşılır ise, Tutuklama gündeme gelecektir.
Adli Kontrol Nasıl Veya Ne Zaman Kalkar?
Adli Kontrol Kararının kaldırılması aşağıdaki ihtimallerde gerçekleşir. 1- Şüpheli ya da sanık, Sulh Ceza Hakimliği ya da yargılamayı yapan mahkeme tarafından verilen adli kontrol kararına süresi içinde itiraz eder; itiraz mercii itirazı haklı bulursa adli kontrol kararını kaldırır. 2- Şüpheli ya da sanık Adli Kontrol Tedbirlerine aykırı davranır ise Adli Kontrol kaldırılarak şüpheli ya da sanığın tutuklanmasına karar verilebilir. 3-Şüpheli ya da sanık tarafından talep edilmesi halinde, bu talep mahkemece uygun görülürse adli kontrol kararı kaldırılabilir. 4- Şüpheli ya da sanık hakkında, artık adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının bir yararı kalmamış ise mahkemece kendiliğinden adli kontrol kararının kaldırılmasına karar verebilir.
Adli Kontrol Süresi Cezadan Düşer Mi?
Cezadan mahsup, tutukluluk halinde söz konusu olur. Ceza yargılamasında; sanığın tutuklulukta geçirdiği süreleri, yargılama sonucunda verilen hapis cezasından düşürülmesine mahsup diyoruz. Oysa Adli Kontrol bir tutukluluk olmadığından, adli kontrol süresinin cezadan düşmesi (mahsup edilmesi) mümkün değildir.
Ev Hapsi Cezadan Düşer Mi?
Halk arasında her ne kadar Ev Hapsi olarak isimlendirilse de; Konutu Terk Etmeme Tedbiri bir hapis cezası değil Adli Kontrol tedbiridir. Dolayısıyla şüpheli ya da sanık hakkında verilecek hapis cezasından mahsup edilmesi, düşülmesi mümkün değildir.
Adli Kontrol Kalkarsa Ne Olur?
Adli kontrol kalkarsa ve tutukluluk söz konusu değil ise bir yükümlülük bulunmamaktadır. Kişi herhangi bir şekilde denetlenmeyecek demektir. Adli Kontrol kaldırılması halinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne ve ilgili kurumlara bu durum bildirilir.
merhabalar adli kontrol mahkeme kaldırdı bunun için karakola vaya baska bi yere bildirmeliyım mi
Mahkeme gerekli yerlere bildirecektir. Sizin bir şey yapmanıza gerek yok.
merhabalar adli kontrol kaldrıldı ancak yurtdışı çıkış yasağım hala duruyor böyle bir şey mümkün müdür acaba ?
Merhaba,
Yargılama sonucunu ve kararın kesinleşmesini bekleyeceksiniz.
Merhaba Bana Soruşturma Esnasında Hakim Tarafindan Adlı Kontrol Verildi Ayda 2 Kez İmza Atiyorm Bundan Sonra Hüküm Veya Hapis Cezasi Alma Gibi Bisey Olma Söz Konusu Olabilirmi
Merhaba,
Ceza yargılaması sonucunda ceza alıp almayacağınız dosyadaki deliller ile belirlenebilir.
Adli kontrol tedbiri, adı üstünde bir tedbir türüdür. Ceza değildir. Dolayısıyla hakkınızda adli kontrol kararı verilmesi ceza mahkumiyeti ya da beraat verileceği anlamı taşımayacaktır.
Adli kontrol aldım eğer kalkarsa adli kontrol dava devam eder mi yoksa dosya kapanır mı
Adli kontrol imza ihlali ve haber vermeden yurt dışına gitmek
109 3/b bendi – adli kontrol karari bu ihlaller yapılmış yani imza ihlali ve yurt dışına haber vermeden gitmek böyle durumda karakolda para cezası verilir mi ?
adli kontrol imza atilmasa unutulursa para cezası olarak çözümu olabilirmi
109 3/a bendi- yurt dışına çıkmak yasak
109 3/b bendi hakimin belirli yerlere gidip.imza atması
Merhaba. Her hafta imzam var. Farklı bir şehirde imza atmak için kaç kez dilekçe hakkım var? İmzam aylar sürerse, bu süreçte de 2 farklı şehire belirli aralıklarla gidersem bu konuda Deneyimli Serbestliğe dilekçe vermem sorun yaratır mı?
Merhaba,
Dilekçe ile müracaat ederek durumunuzu bildirin.
Yardımcı olacaktır.
Merhaba bana iftiradan dolayı ev hapsi verdiler ne yapmalıyım
1 yildan beri imza atiyorum karismadigim bir olay icin her iki tarafda davaci olmadi e devletden baktigimda dava gorunmuyor bu adli kontroll nasil lalkacak bilgi verirseniz sevinirim
Dava açılmadı ise soruşturma dosyanıza bakan Cumhuriyet Savcısına dilekçe ile müracaat ederek Adli Kontrol kararının kaldırılmasını talep ediniz.
Merhaba, 4 ncu yargi paketinde, adli kontrol en fazla 2 yil olacak deniyor. Bu karar hagb kararlarinda olan 5 yillik sureyi de azaltiyormu. 5 yildan 2 yila indirim söz konusumu.
HAGB kararında verilen denetim süresi ile adli kontrol denetim süresi farklı hususlardır. İncelediğim kadarıyla yargı paketinde bu hususta bir düzenleme bulunmamaktadır.
Merhaba, adli kontrol kararım hakim tarafından kaldırıldı. İmza attığım karakolu aradığımda bize henüz bir yazı gelmedi isterseniz bugün de gelip imzanızı atın dediler. Karar 3 gün önce verildi. Gidip imza atmamıza gerek var mı karar verilen tarihten sonra gitmeye gerek var mı?
Merhaba Ben pazartesi günleri imzam var Pazar gecesi pazartesiye bağlayan Gecede gece saat 00 00 dan sonra imza atsam o gün için imzam geçerli oluyormu
Merhaba eşim adli kontrol uygulaması ile 3 yıl karakola imza atti yurt dışı yasağı vardi simdi cezaevinde bu adlı kontrolde geçen süreler cezadan mahsup edilebilir mi 4.yargı paketinde bununla ilgili adlı kontrol ev hapsinde geçen 2 gün 1 gün olarak mahsup edilebilir diyor bizde faydalanabiliyormuyuz
Merhaba pazartesi ve cuma imza atmak ve il dışına çıkmamak şartıyla nöbetçi mahkemede hakim beni denetimli sertbeslik olarak tutuksuz yargılanmak üzere bırakmıştı.Uc gün sonra bana gelen tebligatta pazartesi ve cuma imza ye yerleşim yerini terketmemek yazıyordu.Simdi bu “yerleşim yerini terketmemek” tam olarak neyi kapsıyor.o il sınırlarını mi çıkamam yoksa şehir merkezini mi terkedemem.Yani aynı il sınırı içinde başka bir ilçeye ,köye gidebilir miyim tam anlayamadım .Lütfen yardımcı olur musunuz
İli terketmeme ve yerleşim yerini terketmemek aynı mı
Merhaba cikarildigim nöbetçi mahkeme tarafından pazartesi ve cuma günleri imza atmak ve il dışına çıkmamak olarak beni denetimli serbest birakmisti hakim.ancak bana gelen tebligatta pazartesi ve cuma günleri imza atmak ve yerleşim yerini terketmemek olarak geldi.il dışına çıkmamak ile yerleşim yerini terketmemek aynı mı yoksa şehir merkezini mi çıkamam.yani aynı ilin başka bir ilçesi veya köyüne gidebilir miyim.yardimci olursanız sevinirim teşekkürler
Merhaba
Çıkarıldığı mahkemece süresiz ev hapsi verildi
Ve hiçbir suçum yokken suçlu olan insan zaten suç üstlendi ve benim suçum olmadığını söyledi tutuklandı buna rağmen bana da ev hapsi verildi nöbetçi mahkemede acaba ilk mahkemede serbest bırakılır mıyım
merhaba, 2017 de bana açılan bir tmk soruşturmasında yurt dışı çıkış yasağı konuldu. 4 yıllık yargılama sonucunda mahkeme dosyanın başka bir ilde devam eden, başka bir davamla birleştirme kararı alıp dosyamı kapatı. birleştime yazısında yurt dışı yasağına ilişkin herhangi bir atıf yok. yurt dışı yasağım devam ediyor mu? teşekkürler…
Adli kontrol şartı ile serbest bırakıldım ve imza atarken karakoldan imzan bitmiş denildi ve dosya e devlette gözükmüyor bu benim mahkememin bittiği anlamına mı geliyor
Merhaba,
Mahkemeden kesin ve detaylı bilgi alabilirsiniz. Adli kontrolün kalkması yargılamanın sona erdiği anlamına (her zaman) gelmez.
2 Gün önce mahkemeye çıktım ve hakkımda adli kontrol şartı kararı verildi. Eve kağıt gelmesini bekleyip kağıtla bildirilen karakolamı gitmem gerekiyor yoksa eve kağıt gelmesini beklememelimiyim. Bilgi sahibi biri yanıtlarsa çok sevinirim
Merhaba benim eşim bi cezadan dolayı 2 yıl imza cezası almış ama biz karardan önce yurtdışına geldik evlilik yoluyla o zaman yurtdışı yasağı yoktu şimdi Türkiye’ye gitmek istiyoruz tatile acaba eşim tutuklanır mı yada imza için bırakmasalar tekrar yurtdışında teşekkürler
Adlı kontrol kararına göre Pazartesi. Çarşamba ve cumartesi günleri imza atıyorum ama cumartesi unuttum ertesi gün pazar günü imzaya gittim tutanak tuttular ne olur acaba
Adlı kontrol kararına göre Pazartesi. Çarşamba ve cumartesi günleri imza atıyorum ama cumartesi unuttum ertesi gün pazar günü imzaya gittim tutanak tuttular ne olur acaba
Adlı kontrol kararına göre Pazartesi. Çarşamba ve cumartesi günleri imza atıyorum ama cumartesi unuttum ertesi gün pazar günü imzaya gittim tutanak tuttular ne olur acaba
Merhaba benim adlı kontrol imzam var bunu nasil nereye başvurmak lazım kaldırmam için
Merhaba mahkemeye çıktığımda tutuklama olarak değil direk adli kontrol olarak çıkarıldım mahkemeye ve imza sürecim birden bire bitti mahkeme hala devam etmektedir sonucunda ceza alma durumum olabilir mi ?
Ben şuan imza atıyorum ama imzadan sonra şehir dışına ailemin yanına gitmek istiyorum nasıl cikcam izin mi almam lazim
merhaba eşimle tartışma yaşadık komsular polis çagırdı karakola gittik ikimizde şikayetçi degildik ama kamu davası acıldı hakim bana her pazartesi cuma karakolda imza verdi 2 hafta gittim işimden dolayı gidemedim 2 kere gitmesem sorun olurmu herhangi bir ceza gelirmi bana
merhaba mahkeme kağıdığımda tutuklanmasının REDDİNE başka suçu yoksa SERBEST bırakılmasına fakat dosyam tamamlanana kadar adli kontrol verdi.adli kontrolüm bitince ne olucak??
Merhabalar adli kontrol kararı adli sicil ve arşiv kaydında gözükür mü bir de denetimli serbestlik memur olmaya engel mi ?
Merhaba. Ben haftanın 2 günü imza atıyorum 1 ay sonra son davam olacak ve sonrasında dosyam istinaf ve yargıtaya gidecek karşıda şikayetçi olduğu için . Mahkeme ceza verip hüküm özlü olduğumda adli kontrolümde kalkacakmı? Diğer türlü yargıtaydan gelmesi belki 3-4 sene sürecek bu sürede imzamı atacağım. Teşekkürler
31 martta sona erecek olan açık ceza evi izinleri uzatildimi acaba
Merhabalar benim her pazar 08 24 arasi imzam var ben 13 22 imza attim ama polis memuru imza kağıtina 01 22 yazdi bir sıkıntısı olurmu
Merhaba denetimli serbestlik imzası paraya çevrilir mi
Merhaba,
Hayır. Paraya çevrilemez.
4 ay imza sürem var imza atma bittikten sonra ne olacak ?
Merhaba çıkarıldığım sulh ceza Hakimliği tarafından serbest bırakıldım adli kontrol şartı ile haftada iki gün imzaya atıyorum suan hasımlarım var ve benim imza attığım karakolu tespit edip dışarıda bana pusu kurmaya çalışıyorlar 1-2-3 kkişi değil şikayet etme durumunda olaylar daha da çok farklı yerlere gidicek adli kontrol adresimi değiştirip bunu gizli hale nasıl getirebilirim onların öğrenmiceği bi şekilde yardımcı olursanız sevinirim
mrb hakkımda kyok verildi. sonraki hafta imza attım ama odan sonrakş hafta imzaya gitmedim. gitmem gerkiyor muydu?