Ceza Hukuku

Arama Kararı Ve Adli Arama

Arama Kararı Nedir?

Maddi hakikate ulaşmak çabası içerisinde bulunan ceza yargılamasında, şüpheli ve sanığın ve/veya delillerin elde edilebilmesi için kişilerin üzerinde, eşyasında, konutunda, işyerinde veya diğer yerlerde yapılan araştırma faaliyetine “Arama” demekteyiz.

“Arama”, Ceza Muhakemesi’ne özgü, bireyin temel hak ve hürriyetleri üzerinde ciddi etkileri bulunan ve bu nedenle çok katı ve detaylı bir şekilde düzenlenmiş, belli koşullarda uygulama alanı bulunan bir koruma tedbiridir.

“Arama tedbiri”, Anayasal Güvence altında bulunan bir çok hukuksal değeri ciddi anlamda etkileyen ve sınırlayan koruma tedbiridir.

Arama tedbiri ile kişilerin konut dokunulmazlığı, özel yaşamın gizliliği, kişi hürriyeti ve kimi zamanlarda vücut dokunulmazlığına müdahale edilmekte ve bu haklar etkilenmektedir.

Bu nedenle böylesi ağır ve önemli tedbir, başta Anayasa’mız olmak üzere Ceza muhakemesi Kanunu’nda ve ilgili yönetmeliklerde en ince detayına kadar mevzuatla düzenlenmiş, belirlenmiş kurallar içerisinde ve yine sadece belirli koşullarla uygulanabilen tedbirlerdir.

Arama tedbiri iki amaçla yapılabilmektedir. Bunlardan ilki “adli arama” dediğimiz, şüpheli ve sanığı yakalamak veya bir delili ele geçirmek için yapılan arama, diğeri ise önleyici nitelikte olan ve “Önleme araması” diye adlandırılan, suçun işlenmesini veya bir tehlikeyi önlemek amacıyla gerçekleştirilen arama tedbirleridir.

Adli Arama Nedir?

Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 5. Maddesine göre Adli Arama: “Adlî arama, bir suç işlemek veya buna iştirak veyahut yataklık etmek makul şüphesi altında bulunan kimsenin, saklananın, şüphelinin, sanığın veya hükümlünün yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için bir kimsenin özel hayatının ve aile hayatının gizliliğinin sınırlandırılarak konutunda, işyerinde, kendisine ait diğer yerlerde, üzerinde, özel kâğıtlarında, eşyasında, aracında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile diğer kanunlara göre yapılan araştırma işlemidir.” Şeklinde tanımlanmıştır.

Bu tanımdan yola çıkıldığında Adli Arama iki amaçla yapılır.

  • Bunlardan ilki: Şüphelinin, sanığın, hükümlünün, saklananın, suç işlemek veya buna iştirak yahut yataklık etmek makul şüphesi altında bulunan kimsenin yakalanması için,
  • İkincisi : Suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için ,

Uygulanacaktır.

Adli Arama ile neler aranabilir?

  • Kişinin konutu,
  • Kişinin İşyeri,
  • Kendisine ait diğer yerler,
  • Kişinin üzeri,
  • Kişiye ait özel kağıtları
  • Kişiye ait eşyası
  • Kişinin aracı

Arama işleminin konusu olabilir.

Adli Arama Yapılabilmesi için gerekli koşullar nelerdir?

Soruyu hangi koşullarda arama kararı veya arama izni verilebilir şeklinde sormamız mümkündür. Yukarıda da belirttiğimiz üzere “arama kararı” diğer koruma tedbirlerinden daha sıkı koşullara bağlanmıştır. Arama kararının veya arama emrinin verilebilmesi için bu koşulların varlığı zorunlu olduğu gibi verilecek arama kararında, arama kararın verilmesini gerektirir nedenler belirtilmek zorundadır.

Arama tedbiri bir koruma tedbiri olduğundan koruma tedbirlerinde aranan temel ilkeleri içinde barındırmak zorundadır. Bu ilkeler ön koşuldur.

  • Orantılılık,
  • Şüphenin varlığı,
  • Tehir edilemezlik (geciktirilemezlik)
  • Görünüşte haklılık (hukuka uygunluk)

İlkeleridir.

Ancak bu ilkeler arama tedbiri açısından yeterli olmayıp CMK. 116. Maddesinde “somut delillere dayanan kuvvetli şüphe” ile 117. Maddede yer alan “aramanın yapılacağı yerde bulunduğunun kabulüne olanak sağlayan olayların varlığı” koşulları yer almaktadır.

Adli arama, şüpheli ve sanığa ilişkin ve üçüncü kişilere ilişkin olmak üzere ikili bir ayırıma tabi tutulurlar.

Şüpheli veya sanığa ilişkin Adli Arama koşulları:

CMK. 116. Maddesinde:

“Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri ve ya ona ait diğer yerler aranabilir.”

Hükmü yer almaktadır.

Bu madde ile şüpheli veya sanığın üstünün, eşyasının, konutunun, işyerinin ve ya ona ait diğer yerlerin aranabilmesi koşulları düzenlenmiştir.

2014 yılında getirilen değişiklik ile “Somut Delillere Dayalı Kuvvetli Şüphe” ibaresi eklenmiştir. Bu madde hükmü ile Şüpheli veya sanığın yakalanabileceği veya suç delillerin elde edilebileceği hususunda Somut delillere dayalı kuvvetli şüphe olması halinde arama kararının veya arama emrinin verilebileceği hükmü getirilmiştir.

Bu itibarla, soyut ve asılsız ihbarlar ile yine keyfi aramaların önüne geçilmek üzere, sanığın yakalanması ve delillerin toplanması konusunda Ceza Muhakemesi’nde yer alan şüphe türleri içerisinde, şüphenin en yoğun hali olan “kuvvetli şüphe” kriteri getirilmiştir. Üstelik bu “kuvvetli şüphe” bile yeterli olmayıp bu şüphenin en yoğun halinin “somut delillere dayalı” olması asli unsur olarak getirilmiştir.

Bu önemli kriter, arama işleminin yargısal denetimi söz konusu olduğunda, arama kararı veren ve arama işlemi gerçekleştiren kişilerin, yapılan aramada “kuvvetli şüphe”nin ne şekilde oluştuğu ve bu şüphenin hangi somut delillere dayalı olduğunu ispat yükümlülüğü doğuracaktır. Bunun izah edilememesi veya ispat edilememesi halinde yapılan arama işleminin hukuka aykırılığı gündeme gelecektir.

Bu nedenle 2014 yılında getirilen “somut delillere dayalı kuvvetli şüphe kriteri” bireylerin en temel haklarından olan özel hayatının, aile hayatının ve konutunun dokunulmazlığını sınırlandıran bu koruma tedbirinin uygulanması haklı ve yerinde olarak zorlaştırılmıştır.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus “somut delillere dayalı kuvvetli şüphe” kriteri iki husustan en az birisine ilişkin olmalıdır.
Bunlardan ilki şüpheli veya sanığın yakalanabileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli şüphe olmalıdır.
İkincisi suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli şüphe olmalıdır.

Oysa ceza muhakemesinin başlaması, soruşturmanın açılması için “basit şüphe” gerekli ve yeterlidir.

Şüpheli Veya Sanık Olmayan Kişiler İle İlgili Arama:

Doktrinde “aramaya maruz kalanlar” olarak da adlandırılan Üçüncü kişiler suç ile ilgisi olmayan şüpheli veya sanık dışındaki kişileri ifade eder.

Ceza Muhakemesi Kanunu’n 117. Maddesinde suç ile ilgisi olmayan, şüpheli ve sanık dışındaki diğer kişiler ile ilgili arama koşulları düzenlenmiştir.

Aramanın gayesi : Şüpheli veya sanığın yakalanması yahut suç delilinin elde edilebilmesidir. Bir başka deyişle üçüncü kişiler ile ilgili aramanın gayesi aranılan failin yakalanması ve/veya suç delillerin elde edilmesidir.

Üçüncü kişiler ile ilgili aramanın yapılabilmesi için gerektirici koşul: aramanın yapılabilmesi için, aranılan şüpheli veya sanığın yahut suç delilinin arama yapılacak yerde bulunduğunun kabul edilebilmesine olanak sağlayan “olayların varlığı”na bağlıdır.

“Olayların varlığı” kriteri “kuvvetli şüphe”den öte, arama yapılacak yerde bulunduğunun kabul edilmesine olanak sağlayıcı bir etkiye sahiptir.

Bu hükümle aramaya maruz kalanların, aramaya katlanmak zorunda kalan ve suç ile hiçbir ilgisi bulunmayan kişilerin, arama nedeniyle kısıtlanan haklarını teminat almaya çalışılmıştır.

Şüphelinin veya sanığın bulunduğu yer ile izlendiği sırada girdiği yerlerde arama:

Ceza Muhakemesi Kanunu’n 117. Maddesinin üçüncü fıkrasında istisna hüküm olarak düzenlenmiştir.

Şüpheli veya sanık izlendiği sırada girmiş olduğu yere ilişkin arama işleminin gerçekleşmesi halinde kuvvetli şüphe ya da burada bulunduğun kabul edilmesine olanak sağlayan olayların varlığı aranmamaktadır. Burada makul şüphe ile arama yapılması mümkündür.

Yine şüpheli veya sanığın bulunduğu yerde arama yapılmasında da CMK. 116. Maddesinde yer alan “somut delillere dayanan kuvvetli şüphe” ve CMK. 117. Maddede yer alan “olayların varlığı” koşulları aranmaz.

Arama Kararı Ve Arama Emri Vermeye Yetkili Merciler:

Arama kararı konusunda temel kural : Arama kararını hakim verecektir. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı’nın yazılı emri bulunmalıdır. Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk amirinin yazılı emri ile arama yapılabilecektir.

Arama kararı hakim tarafından, arama emri Cumhuriyet Savcısı veya Kolluk Amiri tarafından verilir.

İstisna: Konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda sadece Hakim Kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı’nın yazılı emri ile yapılabilir.

Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama Derhal Cumhuriyet Savcısına bildirilmelidir.

Kolluk Tarafından Doğrudan Arama :

Herhangi Bir Arama Kararına Veya Arama emrine gerek duyulmadan yapılabilen arama işlemlerini “kolluk tarafından doğrudan arama” şeklinde isimlendirmekteyiz.

1- Şüpheli veya sanığın:

-Hakkında yakalama kararı var ise
-Hakkında zorla getirme kararı var ise,
-Hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan “kaçak” ise

Bu kişilerin yakalanması halinde üstü aranabilir. Bu kişilerin yakalanması amacıyla konutunda, işyerinde, yerleşim yerinde, bunların eklentilerinde aracında yapılacak aramada arama kararı ya da arama emri aranmamaktadır.

2- Üst araması bir adli arama olmakla beraber, Kolluk tarafından, arama kararına, arama emrine istinaden veya kolluk tarafından doğrudan yakalanan kişinin, kendisine, başkasına veya kolluğa zarar vermemesi açısından kaba üst araması halinde arama kararına veya emrine ihtiyaç bulunmamaktadır.

3- Gözaltına alınan kişinin nezarethaneye konmadan önce yapılan üst aramasında,

4- Yakalandıktan sonra kolluk güçlerinin elinden kaçan, kişinin yakalanması amacıyla yapılan takip sırasında girdikleri araç, bina ve eklentilerinde yakalanması amacıyla yapılacak aramalarda arama kararı ve arama emrine gerek bulunmamaktadır.

5- Suçüstü hallerinde veya kapalı yerlerden gelen yardım çağrısı üzerine arama kararı veya arama emrine ihtiyaç duyulmadan arama işlemi yapılabilir. Örneğin hırsızlık şüphelisinin hırsızlık yaparken görülmesi halinde bu kişinin yakalanması için binaya ve ya eklentilerine girme halinde arama kararına veya arama emrine ihtiyaç duyulmamaktadır.

Arama Kararında Veya Arama Emrinde Bulunması Gereken Zorunlu Hususlar Nelerdir?

1- Aramanın nedenini oluşturan fiil
2- Aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya,
3- Karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi,
4- Aranılacak eşyanın elde edilmesi halinde el konulup konulmayacağı
Hususlarının arama kararında bulunması zorunludur.

Arama İşleminin İcrası İçin Zorunlu Unsurlar Nelerdir?

Eğer arama yapılacak yer konut işyeri veya diğer kapalı yerlerden ise arama işlemi sırasında Cumhuriyet Savcısı bulunmuyor ise arama işleminin icra edilebilmesi için iki kişi hazır bulundurulur. Bu iki kişi ya ihtiyar heyetinden yada arama yapılacak yer komşusundan olması zorunludur.
Arama yapılacak yer askeri yerlerden ise, Cumhuriyet Savcısının istem ve katılımı zorunlu olup, arama işlemi askeri makamlar tarafından yerine getirilir.

Geceleyin Arama Yapılabilir Mi?

Kural olarak Adli Arama işleminin icrası gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilir. Ceza Muhakemesi Kanunu’n 118. Maddesinde geceleyin arama yapılmasını yasaklar.
Ana kural bu olmakla beraber;

  • Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde,
  • Suçüstü hallerinde,
  • yakalanmış veya gözaltına alınmış kişinin firar etmesi halinde, tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla

yapılan aramalar niteliği itibariyle geceleyin yapılabilir.

Arama Kararı ve Adli Arama ile ilgili işlemlerde muhakkak yanınızda bir ceza avukatı bulunmasını sağlayınız. Ceza avukatınızın hukuki desteğini isteyiniz.

İlgili Makaleler

7 Yorum

  1. merhaba, ev araması sırasında polis kapıyı kırdı. tutanağa kırıldığını yazdı. kapı zararını devlet karşılıyormu. karşılyorsa ne yapmamız ve nereye başvurmamız gerekir.

  2. Merhaba bir şahıs tehtit ediliyorsa ve x bi vatandaşdan şüpheleniyorsa sırf onun şüphesi dikkate alınıp gündüzleyin ev araması yapılıp evdeki elektronik cihazlara el koymak ne kadar yasal ? Bilgi verirseniz sevinirim

    1. bir kişinin sadece şüphesi üzerine evde arama yapılması ve eşyalara el konulması, Türk hukukunda yasal bir uygulama değildir. Bu tür eylemler, somut delil ve sebeplere dayandırılarak ve yasal süreçlerle (hakim veya savcı kararı) gerçekleştirilir.

      Ancak, bu genel bilgilerdir. Özel bir durum için daha spesifik ve detaylı bilgi almak isterseniz, bir ceza avukatı ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

  3. Merhaba
    Bir elektronik şirketinde çalışıyorum. Ürünlere el ile temasımız oluyor. Hırsızlık yapılan bir evde akıllı saat kutusuna mücevher konulmuş ve içindeki mücevher çalınmış.Akıllı saat kutusunda parmak izim çıkmış lakin tutanağa mücevher kutusu yazdıkları için evimde arama yapıldı ve sabah 7den öğlen 4e kadar emniyette ve adliyede tutuldum.Ürünün bizim mağazadan alındığı ve parmak izimin normal olarak çıktığı tespit edilince serbest bıraktılar.Tutanağa akıllı saat kutusu yerine mücevher kutusu yazmaları durumu bu hale getirdi.Mağdur oldum komşularım polislerin bağrışlarına kadar duydu.Çocuğum korkudan ağladı.Bu konuda izleyebileceğim yol nedir?

Faruk için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu