İptal Davası : İdari Yargıda İdari İşlemin İptali
İptal davası, idare hukukunda ve idari yargıda çok önemli bir yere sahiptir. İdare Mahkemelerinin sıklıkla karşı karşıya kaldığı dava türlerinden biri olan iptal davaları, idari işlemlerin hukuka aykırılığı iddiası ile açılan davalardır. Hukukun evrensel kurallarından olan yargı denetimi kavramı çerçevesinde işlem ve eylemlerin hukuka uygunluk denetimi sürecinde iptal davaları önemli bir rol oynar. Peki, iptal davası nedir, hangi şartlar altında açılabilir ve iptal davası süresi ne kadardır? Bu yazımızda bu sorulara detaylıca yanıt vereceğiz.
İptal Davası öncesinde İdari işlemi kısaca açıklamakta fayda var. Çünkü iptal davasının konusu idari işlemlerdir. Peki hangi işlemler idari işlemdir? İdare tarafından gerçekleştirilen, tek taraflı ve icra nitelikli işlemler idari işlem olup, iptal davasının konusunu oluşturur. Peki bu ne anlama geliyor?
Bir gün kalktınız, postacı tebligat getirmiş. Zarfı açtınız ve belediye tarafından evinizin yıkılmasına karar verildiğini öğrendiniz. Burada belediye bu işlemi tek taraflı gerçekleştirdiği gibi yine sizden izin almadığı gibi rızanızı da aramadı. Yani icra nitelikli uygulanacak bir işlemden bahsederiz.
Öğretmen, hemşire, doktor veya memursunuz. Size bir tebligat geldi ve görev yerinizin değiştirildiğini öğrendiniz. Bunu yaparken sizden izin alan, fikrinizi soran da olmadı. İdare bu işlemi tek taraflı gerçekleştirdi. Ben gitmiyorum yerimden memnunum diyebilir misiniz? Hayır! Yasal süre içerisinde yeni görev yerine başlamadığınız takdirde devlet memurluğundan istifa etmiş sayılırsınız.
Ancak tüm idari işlemler böyle olmak zorunda değil. Belediyeye başvuru yaptınız, belediye tarafından başvurunuz red edildi. Ortada yapılan işlem başvurunuzun reddi. Davanızın konusu da işte bu red cevabı/işlemi olacaktır.
Bu kısa açıklamadan sonra idari işlemin iptali için iptal davalarını incelemeye başlayabiliriz.
İptal Davası Nedir?
İdare mahkemelerinde görülen dava türlerinden biri de iptal davalarıdır. İptal davaları, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalardır.
İptal davaları, idari işlemler hakkında açılan en temel ve en yaygın dava türüdür. İdari işlemin hukuka aykırılığı halinde, bu işlemin iptali istenebilir. İptal davaları sayesinde, idarenin hukuka aykırı işlemleri iptal edilerek, kişilerin haklarının korunması sağlanır.
İptal Davasının Özellikleri:
İptal davalarının başlıca özellikleri şunlardır:
- İptal davaları, yalnızca idari yargıya özgü bir dava türüdür.
- İptal davaları, idari işlemlerin hukuka aykırılığı halinde açılabilir.
- İptal davaları, menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılabilir.
- İptal davaları, idari işlemin iptali ve geri alınmasını amaçlar.
İptal Davasının Konusu:
İptal davasının açılabilmesi için, idari işlemin hukuka aykırı olması gerekir. İdari işlemin hukuka aykırılığı, yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden biri ile gerçekleşebilir.
- Yetki Yönünden Hukuka Aykırılık: İdare, hukuka uygun bir şekilde yetkilendirilmediği halde bir işlem yapmışsa, bu işlem yetki yönünden hukuka aykırıdır.
- Şekil Yönünden Hukuka Aykırılık: İdare, bir işlemi yaparken hukuki bir şekil şartına uymamışsa, bu işlem şekil yönünden hukuka aykırıdır.
- Usûl Yönünden Hukuka Aykırılık: İdare, bir işlemi yaparken hukuka uygun bir usûl takip etmemişse, bu işlem usûl yönünden hukuka aykırıdır.
- Sebep Yönünden Hukuka Aykırılık: İdare, bir işlemi yaparken hukuka uygun bir sebep göstermemişse, bu işlem sebep yönünden hukuka aykırıdır.
- Konu Yönünden Hukuka Aykırılık: İdare, bir işlemi yaparken hukuka uygun bir konu belirlememişse, bu işlem konu yönünden hukuka aykırıdır.
- Amaç Yönünden Hukuka Aykırılık: İdare, bir işlemi yaparken hukuka uygun bir amaç belirlememişse, bu işlem amaç yönünden hukuka aykırıdır.
İptal Davalarının Açma Süresi
İdare Mahkemelerinde İptal Davası Açmak İçin Süre Koşulu
İdare mahkemelerinde iptal davası açmak için bir süre koşulu bulunmaktadır. Bu süre, idari işlemin ilgilisine tebliğinden itibaren 60 gündür.
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 7. maddesinde, “İdari işlemler, işlemin tebliği veya başka suretle öğrenildiği tarihten itibaren altmış gün içinde, idari dava açılabilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca, idari işlem, ilgilisine tebliğ edildiğinde veya başka bir şekilde öğrenildiğinden itibaren 60 gün içinde iptal davası açılmalıdır.
Süre, idari işlemin ilgilisine tebliği veya başka bir şekilde öğrenildiği tarihte başlar. Tebliğ, idari işlemin ilgilisine yazılı olarak veya elektronik ortamda bildirilmesidir. Tebliğ, idari işlemin ilgilisinin adresine yapılması gerekir. Adresi bilinmeyen veya adres kayıt sisteminde kaydı bulunmayan kişilerin tebligatı, ilan yoluyla yapılır.
İdari işlemin tebliği veya başka bir şekilde öğrenildiği tarih, idari işlemin kesinleştiği tarih değildir. İdari işlem, ilgilisine tebliğ edildiğinde veya başka bir şekilde öğrenildiğinde kesinleşmiş olmaz. İdari işlem, ancak, dava açma süresinin dolmasından sonra kesinleşir.
Süreler Hak Düşürücü Niteliktedir!
Süre, hak düşürücü süredir. Süre geçtikten sonra açılan iptal davaları, mahkemece reddedileceğinden, idari işlemin hukuka aykırılığını ileri sürmek mümkün olmayacaktır.
İdari yargının temel özelliklerinden bir tanesi de ne kadar haklı olursanız olun, belirli süre içerisinde dava açılıp işlem iptal edilmezse artık bir daha dava açma şansınız kalmayacaktır. Bu nedenle herhangi bir idari işlem karşısında hiç zaman kaybetmeden bir idare hukukunda uzman, idari davalarda yoğunlaşmış bir avukat ile görüşmelisiniz.
İptal Davalarının İncelenmesi
İptal davaları, idare mahkemelerinde görülür. İptal davalarının incelenmesinde, idari işlemin hukuka aykırı olup olmadığı hususu değerlendirilir.
İptal davaları, yazılı yargılama usulüne göre görülür. Davacı, idari işlemin hukuka aykırı olduğunu ve bu nedenle iptalini istediğini dava dilekçesinde belirtmelidir. Davalı idare ise, idari işlemin hukuka uygun olduğunu savunmalıdır.
İdare mahkemesi, idari işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verirse, idari işlemi iptal eder. İdari işlemin iptal edilmesi halinde, bu işlem ortadan kalkar ve idari işlemle elde edilen sonuçlar ortadan kaldırılır.
İptal Davalarının Sonuçları
İptal davalarının sonuçları şunlardır:
- İdari işlemin iptali ve geri alınması.
- İdari işlemin uygulanmasının durdurulması.
- İdari işlemle elde edilen sonuçların ortadan kaldırılması.
İptal davaları, idari işlemin hukuka aykırılığını ortadan kaldırarak, kişilerin haklarının korunmasını sağlayan önemli bir dava türüdür.
İptal Davasının Konusu İşlemlerde Hukuka Aykırılık Ne şekilde Olur?
-
Yetki yönünden hukuka aykırılık:
Bir belediyenin, kanunen kendisine verilen yetkiyi aşan bir işlem yapması halinde, bu işlem yetki yönünden hukuka aykırıdır. Örneğin, bir belediyenin, şehir merkezindeki bir parkı özel şirkete kiralaması, belediyenin bu alandaki yetkisini aştığı için yetki yönünden hukuka aykırıdır.
-
Şekil yönünden hukuka aykırılık:
Bir idari işlemin, hukuki bir şekil şartına uymadan yapılması halinde, bu işlem şekil yönünden hukuka aykırıdır. Örneğin, bir üniversitenin, bir öğrenciyi okuldan atması için gerekli olan yazılı bildirim şartına uymadan öğrenciyi okuldan atması, şekil yönünden hukuka aykırıdır.
-
Sebep yönünden hukuka aykırılık:
Bir idari işlemin, hukuka uygun bir sebep göstermeden yapılması halinde, bu işlem sebep yönünden hukuka aykırıdır. Örneğin, bir idarenin, bir kişinin bir işyerinde çalışmasına izin vermemesi için, bu kişinin siyasi görüşlerini gerekçe göstermesi, sebep yönünden hukuka aykırıdır.
-
Konu yönünden hukuka aykırılık:
Bir idari işlemin, hukuka uygun bir konu belirlemeden yapılması halinde, bu işlem konu yönünden hukuka aykırıdır. Örneğin, bir idarenin, bir kişinin bir vergi borcu ödemediği gerekçesiyle, bu kişinin pasaportuna el koyması, konu yönünden hukuka aykırıdır.
-
Amaç yönünden hukuka aykırılık:
Bir idari işlemin, hukuka uygun bir amaç belirlemeden yapılması halinde, bu işlem amaç yönünden hukuka aykırıdır. Örneğin, bir idarenin, bir kişinin bir okula kaydını engellemek için, bu kişinin etnik kökenini gerekçe göstermesi, amaç yönünden hukuka aykırıdır.
Bu örnekler, iptal davalarının çeşitliliğini ve önemini göstermektedir. İptal davaları, idari işlemlerin hukuka aykırılığını ortadan kaldırarak, kişilerin haklarının korunmasını sağlayan önemli bir dava türüdür.
Uygulamada En Sık Karşılaşılan İptal Davaları Şunlardır:
- İmar planları ve ruhsatları: İmar planları ve ruhsatları, idari işlemler arasında en sık görülenlerdendir. Bu nedenle, imar planları ve ruhsatlarına ilişkin iptal davaları da oldukça yaygındır.
- İdari makamlarca verilen cezalar: İdari makamlarca verilen cezalar, kişilerin haklarına önemli ölçüde müdahale edebilmektedir. Bu nedenle, idari makamlarca verilen cezalara ilişkin iptal davaları da oldukça sık görülür.
- İhale kararları: İhale kararları, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, ihale kararlarına ilişkin iptal davaları da oldukça sık görülür.
- Atama ve yer değiştirme kararları: Devlet memurlarının atanmaları ve yer değiştirmeleri, idarenin önemli yetkilerinden biridir. Bu nedenle, atama ve yer değiştirme kararlarına ilişkin iptal davaları da oldukça sık görülür.
- Eğitim ve öğretim kararları: Eğitim ve öğretim, kişilerin temel haklarından biridir. Bu nedenle, eğitim ve öğretim kararlarına ilişkin iptal davaları da oldukça sık görülür.
- Sağlık hizmetleri kararları: Sağlık hizmetleri, kişilerin temel haklarından biridir. Bu nedenle, sağlık hizmetleri kararlarına ilişkin iptal davaları da oldukça sık görülür.
- Sosyal güvenlik haklarına ilişkin kararlar: Sosyal güvenlik hakları, kişilerin temel haklarından biridir. Bu nedenle, sosyal güvenlik haklarına ilişkin kararlara ilişkin iptal davaları da oldukça sık görülür.
- Çevre koruma ve çevre kirliliğiyle mücadeleye ilişkin kararlar: Çevre koruma ve çevre kirliliğiyle mücadele, kişilerin temel haklarından biri olan çevre hakkının korunması açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle, çevre koruma ve çevre kirliliğiyle mücadeleye ilişkin kararlara ilişkin iptal davaları da oldukça sık görülür.
- İdari sözleşmeler: İdareler, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde idari sözleşmeler yapmakta ve bu sözleşmeler ile idari işlemler yapmaktadır. Bu nedenle, idari sözleşmelere ilişkin iptal davaları da oldukça sık görülür.
- İdari yargı kararlarına karşı yapılan itiraz kararları: İdari yargı kararlarına karşı yapılan itiraz kararları, idari işlemin hukuka uygunluğunu incelemeye devam eden bir karar türüdür. Bu nedenle, idari yargı kararlarına karşı yapılan itiraz kararlarına ilişkin iptal davaları da oldukça sık görülür.
Bu davaların dışında, uygulamada iptal davasına konu olabilecek pek çok başka dava konusu da bulunmaktadır.
İptal Davaları Sonucunda Mahkeme Ne Tür Kararlar Verir ve Bu Kararlar Nasıl Uygulanır?
İptal davaları, idari işlemlerin hukuka aykırılığı halinde açılan davalardır. İptal davalarının sonucunda mahkeme, idari işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verirse, idari işlemi iptal eder. İdari işlemin iptal edilmesi halinde, bu işlem ortadan kalkar ve idari işlemle elde edilen sonuçlar ortadan kaldırılır.
İptal davaları sonucunda mahkemenin verebileceği kararlar şunlardır:
- İptal kararı: İdari işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verilmesi halinde, mahkeme idari işlemi iptal eder. İdari işlemin iptali, idari işlemin bütün hüküm ve sonuçlarıyla ortadan kalkması anlamına gelir.
- Yürütmeyi durdurma kararı: İdari işlemin uygulanmasının, dava sonunda verilebilecek karardan önce, telafisi güç veya imkânsız zararlar doğurması halinde, mahkeme idari işlemin uygulanmasını durdurabilir. Uygulama durdurma kararı, idari işlemin kesinleşmesine kadar geçerlidir.
- Davanın reddi kararı: İdari işlemin hukuka aykırı olmadığına karar verilmesi halinde, mahkeme davayı reddeder.
İptal davaları sonucunda verilen kararlar, idari işlemin hukuka aykırılığını ortadan kaldırarak, kişilerin haklarının korunmasını sağlar. Ancak, bu kararların uygulanması da önem taşımaktadır.
İptal davaları sonucunda verilen iptal kararları, idare tarafından yerine getirilir. İdare, idari işlemin iptal edilmesi halinde, bu işlemi ortadan kaldırmak ve idari işlemle elde edilen sonuçları ortadan kaldırmak için gerekli işlemleri yapmakla yükümlüdür.
İptal davaları sonucunda verilen kararlara karşı, idari işlemin davalı tarafınca, idari yargı mercilerinde itiraz yoluna gidilebilir. İdari yargı mercileri, itiraz sonucunda, idari işlemin hukuka uygun olduğuna karar verirse, idari işlemin iptali kararı kaldırılır.
İptal davaları, idari işlemlerin hukuka aykırılığını ortadan kaldırarak, kişilerin haklarının korunmasını sağlayan önemli bir dava türüdür. İptal davaları sonucunda verilen kararların uygulanması, kişilerin haklarının etkin bir şekilde korunması açısından da büyük önem taşımaktadır.
İptal Davalarında Yürütmeyi Durdurma Kararı
İptal davaları, idari işlemlerin hukuka aykırılığı halinde açılan davalardır. İptal davalarının sonucunda mahkeme, idari işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verirse, idari işlemi iptal eder. İdari işlemin iptal edilmesi halinde, bu işlem ortadan kalkar ve idari işlemle elde edilen sonuçlar ortadan kaldırılır.
Burada şu ilkeyi (daha doğrusu varsayımı) açıklayalım. İdari işlemler ile ilgili “Hukuka Uygunluk Karinesi” şeklinde bir karine var. Yani bir işlem ne kadar hukuka aykırı olursa olsun, hukuka aykırılığı tespit edilinceye kadar işlem uygulanmaya devam edecektir.
Ancak bazı durumlar vardır ki, işlemin gerçekleşmesi halinde telafisi güç ve imkansız zararlar ortaya çıkacaktır. Kişinin haklılığı, bir başka deyişle işlemin hukuka aykırı olduğu hususu yargılama sonucunda anlaşılacaktır. Yargılamanın sonucunu beklemek ortaya çıkacak zararın telafisini güç ya da imkansız hale getirecek ise bu durumda ciddi mağduriyetler yaşanacaktır.
Örneğin belediye yıkım kararı verdi, siz de bu kararın yani idari işlemin iptali için dava açtınız. Dava açmakla beraber idare durmayacaktır. Belediye yıkımı gerçekleştirecektir. Eviniz yıkıldıktan sonra, eşiniz ve çocuğunuz ile birlikte sokakta kaldıktan sonra bir yıl sonra sizin haklı olduğunuza dair karar verilmesi halinde adaletten bahsedebilir misiniz?
İşte bu nedenle idari yargıya özgü bir kurum olan Yürütmeyi Durdurma kararı şeklinde hukuki bir müessese var. Bunu zamanında ve etkin kullanmak mağduriyetinizi engellemek açısından çok önemli.
İptal davalarında yürütmeyi durdurma kararı, idari işlemin uygulanmasının, dava sonunda verilebilecek karardan önce, telafisi güç veya imkânsız zararlar doğurması halinde, mahkeme tarafından verilen bir tedbir kararıdır.
Yürütmeyi Durdurma Kararının Yasal Dayanağı
Yürütmeyi durdurma kararı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu‘nun 27. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, idari işlemin uygulanmasının, dava sonunda verilebilecek karardan önce, telafisi güç veya imkânsız zararlar doğurması halinde, mahkeme, idari işlemin uygulanmasının durdurulmasına karar verebilir.
Yürütmeyi Durdurma Kararının Koşulları:
Yürütmeyi durdurma kararının verilebilmesi için, idari işlemin uygulanmasının, dava sonunda verilebilecek karardan önce, telafisi güç veya imkânsız zararlar doğurması gerekir.
Yürütmeyi durdurma kararının verilebilmesi için gerekli olan diğer bir koşul ise, idari işlemin açıkça hukuka aykırı olmasıdır.
Burada dikkat edilmesi gereken husus her iki koşulun aynı anda mevcut olması gerekiyor. Telafisi imkansız bir zarar olabilir ancak açıkça hukuka aykırı değil ise bu takdirde Yürütmeyi Durdurma Kararı verilmeyecektir.
Yürütmeyi Durdurma Kararının Sonuçları
Yürütmeyi durdurma kararının verilmesi halinde, idari işlemin uygulanması durdurulur. İdari işlemin uygulanması durdurulduğunda, idari işlemle elde edilen sonuçlar da ortadan kalkar.
Yürütmeyi durdurma kararı, idari işlemin kesinleşmesine kadar geçerlidir. İdari işlemin kesinleşmesi halinde, yürütmeyi durdurma kararı kendiliğinden ortadan kalkar.
Yürütmeyi Durdurma Kararının Önemi
Yürütmeyi durdurma kararı, idari işlemlerin hukuka aykırılığını ortadan kaldırmak için önemli bir araçtır. Yürütmeyi durdurma kararı sayesinde, idari işlemlerin uygulanmasının durdurulması, telafisi güç veya imkânsız zararların doğması önlenebilmektedir.
Yürütmeyi durdurma kararı, kişilerin haklarının korunması açısından da önemli bir araçtır. İdari işlemlerin uygulanmasının durdurulması, kişilerin haklarının ihlalinin önüne geçilmesine yardımcı olmaktadır.
Yürütmeyi Durdurma Kararının Uygulama Alanları
Yürütmeyi durdurma kararı, idari işlemlerin hukuka aykırılığı halinde, her türlü idari işlem için verilebilir. Uygulamada, yürütmeyi durdurma kararının en sık kullanıldığı alanlar şunlardır:
- İmar planları ve ruhsatları: İmar planları ve ruhsatları, kişilerin yaşamını ve malını önemli ölçüde etkileyen idari işlemlerdir. Bu nedenle, imar planları ve ruhsatlarına ilişkin idari işlemler için yürütmeyi durdurma kararı sıklıkla talep edilmektedir.
- İdari makamlarca verilen cezalar: İdari makamlarca verilen cezalar, kişilerin mal varlığına ve özgürlüğüne önemli ölçüde müdahale edebilmektedir. Bu nedenle, idari makamlarca verilen cezalara ilişkin idari işlemler için yürütmeyi durdurma kararı sıklıkla talep edilmektedir.
- İhale kararları: İhale kararları, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, ihale kararlarına ilişkin idari işlemler için yürütmeyi durdurma kararı sıklıkla talep edilmektedir.
- Atama ve yer değiştirme kararları: Devlet memurlarının atama ve yer değiştirmeleri, idarenin önemli yetkilerinden biridir. Bu nedenle, atama ve yer değiştirme kararlarına ilişkin idari işlemler için yürütmeyi durdurma kararı sıklıkla talep edilmektedir.
Yürütmeyi durdurma kararı, idari işlemlerin hukuka aykırılığını ortadan kaldırmak ve kişilerin haklarını korumak için önemli bir araçtır.
İptal davasını açıklamak için bu blog yazısı kesinlikle yeterli değildir. İptal davası çok teknik, kapsamlı, detaylı ve çeşitliliği olan bir dava türüdür. Bu nedenle haklarınızın ihlal edilmemesi, mağduriyet yaşamamak için idari işlemlere karşı mutlaka bir avukatın hukuki desteğiyle iptal davası açmalısınız.
Sitemizde idare hukuku ve idari yargı alanında bir çok yazı mevcuttur. İncelemenizi tavsiye ederiz.