Daimi Arama Kararı Nedir? Hukuki Süreç ve Detayları
Daimi arama kararı, işlenmiş bir suçta failin kimliği belirlenemediğinde, soruşturmanın zamanaşımı süresi içinde devam ettirilmesi amacıyla verilen bir karardır.
“Suç işlendiğinde, faili bulmak için başlatılan soruşturmalar her zaman sonuçlanamıyor. Örneğin evinize girip hırsızlık yapan kişiye ilişkin parmak izleri alındı, deliller toplandı. Ancak halen hırsız bulunamadı. Peki, bu durumda ne oluyor? Bu hırsızlık suçunun faili ne kadar süreyle araştırılacak? Araştırılırken soruşturma dosyasının durumu ne olur?
Bu yazımızda Daimi Arama Kavramının adalet sistemimizdeki yeri ve etkinliği üzerine kafa yoruyoruz.
Daimi Arama Kavramı
Türk Ceza hukuku sistemi, suçların aydınlatılması ve faillerin cezalandırılması amacıyla titiz bir soruşturma süreci öngörmüştür. Bu sadece ceza yasamız açısından değil aynı zamanda Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde de karşılığını bulmaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), soruşturma sürecinde izlenecek yolu detaylı bir şekilde düzenlemiştir. Suç şüphesinin varlığı halinde başlatılan soruşturmada, yeterli delil elde edildiğinde iddianame düzenlenir ve dava açılır. Yeterli delil bulunamazsa şüpheli hakkında takipsizlik kararı (Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar) verilir. Ancak, bu durum failin belirli olduğu haller için söz konusudur. Oysa hepimiz biliyoruz ki, her zaman suçu işleyen failin tespiti mümkün olmayabilir. Bu durumda, uygulamada sıklıkla karşımıza çıkan “daimi arama” kavramı devreye girer.
Daimi Aramanın Yasal Dayanağı:
Daimi arama kavramı, Ceza Hukuk Sisteminde uygulamada olan ancak Ceza Yasalarımızda bulunmayan bir uygulamadır. Bu nedenle, hukuki niteliği ve sınırları konusunda çeşitli tartışmalar bulunmaktadır. Bazı görüşlere göre, daimi arama, soruşturmanın sürekli açık tutulması anlamına geldiğinden, şüphelinin haklarını ihlal edebilir. Diğer bir görüşe göre ise, daimi arama, suçun aydınlatılması, karşılıksız kalmaması ve adaletin tecelli etmesi amacıyla gerekli bir yöntemdir.
Ama önce biz Daimi Arama Kararının yasal dayanağı var mıdır sorusuna cevap verelim.
- Daimi Arama Kararı Pozitif Hukukta Yasal Dayanağı yoktur. : Daimi arama kararı, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu gibi temel mevzuatımızda açıkça tanımlanmış bir kavram değildir.
- Yönetmelik ve Genelgelerde Yer Alması: Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün genelgeleri ve teftiş kurulu kararları, bu konuda bazı düzenlemeler içermektedir.
- Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri Tarafından Kabul edilen bir uygulamadır :
Her ne kadar yasal dayanağı bulunmasa da Yargıtay Hukuk Daireleri tarafından Daimi Arama kavramı kabul görmüş ve bu husus kararlarına yansımıştır.
Yine Yargıtay Ceza Daireleri İle Ceza Genel Kurulu kararlarında da Daimi Arama kararı kavramının yer aldığını görmekteyiz.
Ceza Hukukunda Fail Kavramı ve Failin Tespiti
Daimi arama kararının verilmesinin amacı failin tespit edilememiş olmasıdır. O zaman fail kavramına özellikle değinmek gerekir.
Suç Faili Kavramı ve Yasal Dayanağı
Ceza yasalarımızda fail ve faillik kavramı özel olarak tanımlanmıştır. Fail kavramı Türk Ceza Kanunu‘muzun 37. maddesinde:
şeklinde düzenlenmiştir.
Burada dikkat edileceği üzere, fail kavramı, suçun oluşması için gerekli olan fiili gerçekleştiren kişiyi ifade eder.
Suç faili soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında farklı olarak nitelendirilir. Bu husus Ceza Muhakemesi Kanunu‘nun tanımlar başlıklı 2. maddesinde düzenlenmiştir.
Failin Tespiti Neden Önemlidir?
- Adaletin sağlanması: Suçun işlenmesinde rolü olan kişinin tespiti, mağdurun haklarının korunması ve suçlunun cezalandırılması açısından büyük önem taşır.
- Toplumsal güvenlik: Failin tespiti, benzer suçların işlenmesini önleyerek toplumda güvenliği sağlar.
- Hukukun üstünlüğü: Suç işleyenlerin cezalandırılması, suçların karşılıksız kalmadığını gösterir ve bu yönüyle hukukun üstünlüğü yönündeki inancı pekiştirir.
Failin Tespit Edilememesi Durumu
Ceza muhakemesi sürecinde, suçun işlendiğinin anlaşılmasıyla birlikte faili bulma amacıyla başlatılan soruşturmalar, her zaman olumlu sonuçlanmayabilir. Özellikle failin tespit edilemediği durumlarda, uygulamada sıklıkla “daimi arama” olarak adlandırılan bir yöntemle soruşturma devam ettirilir. Bu çalışmada, “daimi arama” kavramının hukuki ve pratik yönleri incelenerek, bu kavramın daha doğru ve anlaşılır bir şekilde nasıl tanımlanabileceği üzerinde durulacaktır.
Daimi Arama Nedir?
Tüm bu açıklamalardan sonra Daimi Aramayı tanımlayacak olursak:
Daimi Arama: Suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunmasına rağmen failin tespit edilemediği durumlarda, soruşturmanın zamanaşımı süresi içinde belli aralıklarla yeniden değerlendirilmesi ve yeni delillere yönelik araştırmaların devam ettirilmesi işlemidir.
Bu tanımdan yola çıkarsak Daimi Arama ile ilgili şunları söyleyebiliriz.
- Daimi Aramada Amaç: Suçun faili hakkında yeni deliller elde etmek ve soruşturmayı tamamlamak.
- Daimi Aramada Süre: Suçun zamanaşımı süresi içinde devam eder.
- Daimi Arama ile İlgili Kurumlar: Cumhuriyet savcılığı ve kolluk kuvvetleri.
- Daimi Arama ile ilgili İşlemler: Periyodik olarak dosyanın incelenmesi, yeni delillere yönelik araştırmaların yapılması, ilgili kişilerle görüşülmesi gibi.
Daimi Arama Kararı Nedir?
Bir suç nedeniyle başlatılan soruşturmada fail tespit edilemiyor ise, suçun işlenmesinden itibaren en az bir yıllık sürede tespit edilememiş ise bu durumda Cumhuriyet Savcısı söz konusu soruşturma dosyası ile ilgili olarak “Daimi Arama Kararı” verir.
Soruşturma dosyası “Daimi Arama” kapsamına girmiştir. Burada failin tespitine yönelik çalışmalara devam edilir. Kolluk kuvvetlerinden belirli aralıklarla failin tespitine yönelik yapılan çalışmaları öğrenen Cumhuriyet Savcısı dosyayı belirli periyotlarla inceler.
Bu durum işlenen suçun zamanaşımı süresi sonuna kadar devam eder. Burada ikili bir ihtimal ortaya çıkar.
Zamanaşımı süresi içerisinde fail tespit edilirse, delillerin de atılı suçu işlediği yönünde yeterli şüphe oluşmuş ise, Cumhuriyet Savcısı iddianame ile birlikte failin cezalandırılması için dava açacaktır.
Eğer zamanaşımı süresi dolmasına rağmen suçun faili tespit edilemez ise bu durumda Cumhuriyet Savcısı zamanaşımı süresinin sonunda söz konusu soruşturma evrakı ile ilgili olarak Takipsizlik Kararı (Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar) verecektir.
Daimi Arama Sürecini kısaca özetleyecek olursak:
- Başlangıç: Suçun işlenmesinden itibaren en az 1 yıl soruşturma yapılmış ve fail bulunamamışsa, dosya “daimi arama” dosyası olarak kabul edilir.
- Daimi Arama Kararı: Daimi arama bilgi formu düzenlenir ve dosya bilgisayara kaydedilir.
- Periyodik İnceleme: Belirli aralıklarla (ağır cezalık suçlarda 3 ayda bir, diğerlerinde 6 ayda bir) dosyalar yeniden incelenir.
- Zamanaşımı: Suçun zamanaşımı süresi dolduğunda veya fail bulunduğunda dosya kapatılır.
Daimi Arama ve Zamanaşımı İlişkisi
Daimi arama sürecinde, soruşturma dosyası belirli aralıklarla yeniden değerlendirilerek failin tespitine yönelik çalışmalar devam ettirilir. Ancak, suçun işlendiği tarihten itibaren belirlenen zamanaşımı süresi dolduğunda, o suç türüne ilişkin kovuşturma hakkı düşer. Bu durumda, daimi arama dosyası kapsamında o suç türüne ilişkin işlem yapılamaz ve dosya o kısım itibarıyla kapatılır.
Örnek verecek olursak
Örneğin, bir hırsızlık olayında fail bulunamamış ve daimi arama kararı verilmiş olsun. Hırsızlık suçu için belirlenen zamanaşımı süresi 8 yıl ise ve 8 yıl geçmişse, hırsızlık suçuna ilişkin soruşturma ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verecektir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus:
- Her Suç Türü İçin Farklı Zamanaşımı Süresi: Farklı suç türleri için farklı zamanaşımı süreleri belirlenmiştir. Bu nedenle, daimi arama dosyalarında her bir suç türü için ayrı ayrı zamanaşımı süresi hesaplanır.
- Zamanaşımının Hesaplanması: Zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar.
- Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar: Zamanaşımı süresi dolan suçlar için “kovuşturmaya yer olmadığına dair” karar verilir. Bu karar, o suç türüne ilişkin soruşturmanın kesin olarak sona erdiğini gösterir.
Daimi Arama Kararı Verilebilmesi İçin Gerekli Koşullar
Daimi arama kararının verilebilmesi için aşağıdaki koşulların bir arada bulunması gerekmektedir:
- Soruşturmanın Başlaması: Daimi arama kapsamına alınacak bir soruşturmanın bulunması gerekir. Kapatılmış bir soruşturma evrakı daimi arama kapsamına alınamaz.
- Eylemin Suç Niteliği: Soruşturulan eylemin kanunen suç sayılması gerekmektedir. Suç olmayan bir eylem için daimi arama kararı verilemez.
- Failin Tespiti Edilememesi: Yapılan tüm araştırmalara rağmen failin kimliği kesin olarak tespit edilememiş olması gerekmektedir.
- Asgari Bir Yıl Süreli Soruşturma: Failin tespiti için en az bir yıl boyunca yoğun bir şekilde soruşturma yapılmış olmasına rağmen sonuç alınamamış olması gerekmektedir.
Daimi Arama Kararları Hakkında
Maalesef ülkemizde gerek soruşturma dosyalarının yoğunluğu, gerek henüz yeterli düzeyde Adli kolluk teşkilatının yerleşmemiş olması, Cumhuriyet Savcılarına yönelik itiraz ve eleştiriler ile birlikte değerlendirildiğinde “Etkin Bir Soruşturma” yürütülmediği kanaatindeyiz.
Uygulamada çoğu zaman gözönünde bulunan suç failleriyle ilgili olarak Ek kovuşturma kararı verilmek suretiyle soruşturma evrakının “Daimi Arama” kapsamına alındığını üzülerek görmekteyiz.
Peki mağduru olduğunuz bir suç ile ilgili olarak yürütülen soruşturmada “Daimi Arama” kapsamına alındığında ve mevcut şüpheliler hakkında Ek kovuşturma yapıldığında ne yapmalısınız? Lütfen bu hususu dikkate alın!
Daimi arama kararına bir itiraz prosedürü bulunmamaktadır. Bu nedenle öncelikle size tebliğ edilmiş olması gereken Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karara itiraz etmelisiniz.
- Süreniz kısıtlı olup, kararın tarafınıza tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde itirazınızı yapmalısınız.
- Mutlaka bir ceza avukatı ile hareket etmelisiniz. Eğer avukat tutacak durumunuz yok ise şartları mevcut ise mutlaka ücretsiz avukat görevlendirilmesini talep ediniz.
- Daimi arama kapsamına alınan dosyanızda halen soruşturma devam etmekte olduğundan yeni bir delile ulaşmanız halinde bunu mutlaka Cumhuriyet Savcısına sunmalısınız.
- Yine dosyanızda periyodik olarak inceleme yapılıp yapılmadığını kontrol etme imkanına sahipsiniz. Periyodik olarak kolluktan araştırma raporu gelmediğini Cumhuriyet Savcısı tarafından incelemenin yapılıp yapılmadığını takip etme hakkına sahipsiniz.
Unutmayın haklarınızı korumak konusunda uzman ve tecrübeli bir ceza avukatı ile mümkün olacaktır. Daha fazla mağdur olmamak için bir ceza avukatının hukuki yardımından faydalanmayı ihmal etmeyin!