Taksirle Öldürme Suçu
Taksirle öldürme suçunun tanımına ve unsurlarına geçmeden önce “taksir” kavramının üzerinde durmak gerekir.
Taksir’e ilişkin tanım Türk Ceza Kanunu’nun 22. maddesinde düzenlenmiştir. Gerçekten de yasanın 22/1. maddesinde:
“Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.”
şeklinde tanımlanmıştır.
Taksirli suçlarda cezalandırılma nedeni, taksirli eylemi gerçekleştiren kişinin ya hukuk kurallarından ya da müşterek tecrübeden kaynaklanan dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesidir. Buradan çıkarılacak husus şu dur ki “Dikkat ve özen yükümlülüğünün kaynağı ise ya hukuk kuralları ya da müşterek tecrübedir.”
Örnek vermek gerekirse Karayolları Trafik Kanunu’nda hız kuralları, geçiş öncelikleri gibi trafik güvenliği için bir çok yasal kurallar bulunmaktadır. Sürücünün aracını çok hızlı kullanması nedeniyle duramayarak başka bir araç ya da yayaya çarpması neticesinde, bu kişilerin yaralanmasına sebebiyet vermesi halinde ortada kanundan kaynaklanan dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle taksirli kabul edilir. Çünkü hukuk kurallarının ihlali söz konusudur.
Yine müşterek hayat kuralları gereğince ateşli silahların dolu vaziyette ve çocukların ulaşabileceği bir yerde bulundurulmaması gerektiği bunun büyük tehlike ve risk taşıdığı herkesçe malumdur. Bir kişinin, kendisine ait tabanca ya da tüfeği dolu vaziyette herkesin ulaşabileceği bir yere bırakması, kendisinin ya da misafir çocuklarının buna ulaşarak tabanca ya da tüfeğin birilerinin ölümüne ya da yaralanmasına sebebiyet vermesi halinde de Müşterek hayat kurallarından kaynaklanan dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali ve bu nedenle taksiri kabul edilir.
Kasten Öldürmeye ilişkin yasal düzenleme 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’n 85. maddesinde düzenlenmiştir.
Taksirle öldürme
Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Taksirle öldürme suçunun hukuksal konusunu “yaşam (hayat) hakkı” oluşturmaktadır.
Taksirle öldürme suçunda fail, gerek hukuk kuralları gerekse müşterek tecrübe dediğimiz ortak hayat kurallarından kaynaklanan dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmek suretiyle bir başkasının yaşam hakkını ihlal etmekte ve ölümüne sebebiyet vermektedir. Fail söz konusu sonucu öngörebilme ve önleyebilme imkanına sahip iken bunu yapmayarak bir insanın ölümüne neden olmasıdır.
Taksirle öldürme suçu bir “zarar suçu”dur. Yani söz konusu eylem sonucunda “ölüm” olayının gerçekleşmesi gerekir. Dolayısıyla taksirli eylem neticesinde kişinin ölümü gerçekleşmezse örneğin kişi yaralanırsa bu takdirde taksirle ölüm suçu oluşmaz “taksirle yaralama” suçu oluşur.
Taksirle öldürme suçunda gerçek içtima kuralları uygulanmaz. Yani bir kişi taksirli bir eylemiyle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermiş ise bu takdirde cezanın arttırılmasını gerektiren bir husustur.
Taksirle öldürme suçunda hukuksal konu “yaşam hakkı” olduğu için failin cezalandırılması için şikayet aranmaz. Gerek soruşturma evresi gerekse kovuşturma evresi re’sen yani kendiliğinden yapılır.
Taksirle öldürme suçunun cezası konusunda alt ve üst sınırları kanun koyucu tarafından düzenlenmiştir.
– iki yıldan altı yıla kadar : Taksirle sadece bir kişinin ölümüne sebebiyet verilmiş ise,
– iki yıldan 15 yıla kadar : Taksirle birden fazla insanın ölümüne,
-iki yıldan 15 yıla kadar : Birden fazla kişinin ölümü ile bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verilmiş ise
Taksirle öldürme suçunda sanık hakkında alt ve üst sınırlar arasında ceza takdir edilirken sanığın kusur oranı dikkate alınmaktadır.