Kasten Yaralama Suçu
Kasten Yaralama Nedir?
Kasten yaralama suçunun tanımı ve yaptırımı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesinde düzenlenmiştir.
Kasten yaralama
Madde 86- (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silahla, İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır
Kanuni tanımdan yola çıkılarak kasten yaralamayı, failin sonucunu bilerek ve isteyerek mağdurun vücuduna acı vermesi veya mağdurun sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına sebebiyet vermesi şeklinde tanımlamak mümkündür.
Kanun koyucunun söz konusu ceza yaptırımıyla korumak istediği hukuksal konu kişilerin vücut bütünlüğü (beden tamlığı) ve dokunulmazlığı’dır.
Ancak beden tamlığı sadece fiziksel vücut değil aynı zamanda kişinin ruh sağlığını da kapsar. Yine sadece fiziksel vücut bütünlüğü değil insan bedeninde yer alan diğer bütünlüklerdir. Örneğin kişinin güzelliği de bu hukuksal korumanın kapsamında yer almaktadır.
Devletin kişileri haksız saldırıya maruz kalmalarını önleme yükümlülüğü bulunmaktadır. Her ne kadar vücut bütünlüğü hususu bireyi ilgilendirse de aynı zamanda devletin koruması altında olduğu için aynı zamanda bu husus toplumsal niteliklidir.
Kasten yaralama suçu genel ve serbest hareketli suçlardandır. Yani bu suçun faili olmak için bir özelliğinin (örneğin memuriyet) olması gerekmemektedir. Kişide yaralama oluşturacak eylemi yapan herkes bu suçun faili olabilir.
Serbest hareketli suçlardandır. Hareketin şekli ve niteliği suçun oluşması için önemli olmayıp, mağdurun vücut bütünlüğünde yaralama sonucunu ortaya çıkaran bir eylemin varlığı yeterlidir.
Suçun mağduru bir başka insan olmak zorundadır. Kendisini yaralayan kişinin kasten yaralama suçundan ceza alması mümkün değildir. Bir başka deyişle mağdur ve fail sıfatları aynı kişide birleşemez. Yine suçun konusunun insan olması zorunludur. Bu nedenle henüz doğmamış ve hukuken kişi niteliğine bürünmemiş anne karnındaki ceninin yaralanmasına sebebiyet veren kişi kasten yaralama kasten yaralama suçundan cezalandırılmaz koşulları var ise başka suçun konusu teşkil edecektir.
Yine kasten yaralama suçunun konusunun canlı bir insan olması gerektiğinden ölmüş kişilere karşı yaralama suçunun işlenmesi mümkün değildir.
Kasten yaralama suçunda eylemin bir başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olması gerekir. Örneğin bir kişiyi itmek, tokat atmak, burnunu kırmak, akıl hastası olmasına ya da kalp çarpıntısı geçirmesine neden olmak gibi.
Kasten yaralamanın cebirle yani fiziksel şiddet sonucu oluşması da gerekmez. Örneğin bir kişinin içtiği çayına, meyve suyuna ilaç katması sonucu sağlığını bozmasına sebebiyet vermesi halinde fiziksel şiddet bulunmamakla beraber kasten yaralama suçu oluşmaktadır.
Kasten Yaralama Suçunda Cezanın Arttırılmasını Gerektiren Haller:
Kasten yaralama da cezanın arttırılmasını gerektiren nitelikli unsurlar 86. Maddenin 3. Fıkrasında bentler halinde sayılmıştır.Bunlar:
(3) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silahla, İşlenmesi halinde,
şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır
Kasten Yaralama Suçunda Cezanın Azaltılmasını Gerektiren Unsurlar:
1-Kasten yaralama eyleminin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale (BTM) ile giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde,
a)Temel ceza 86/1 değil 86/2. Maddesi uygulanır
b)Faile verilecek ceza 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıdır.
c)Şüpheli hakkında kovuşturma açılması için mağdurun şikayetçi olması gereklidir.
2-Türk Ceza Kanunu 88. maddesinde Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi düzenlenmiştir. Buna göre:“Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir”. Şu halde kanun koyucu ceza yargıcına cezayı 2/3 oranında indirebilme yetkisini vermiştir.
Kasten yaralama suçuna teşebbüs mümkündür.
Kasten Yaralama Suçunun Cezası:
Kasten yaralama suçununun cezasının tayininde Türk Ceza Kanunu’nun 86 ve 87. maddesinin hangisinin ve hangi fıkrasının uygulanacağına göre değişiklik gösterecektir. Buna göre;
a) Suçun temel şekli olan TCK. 86/1. maddesindeki suçun işlenmesi halinde sanığa verilecek ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.
b) Sanığın eylemi TCK.’nun 86. maddesinin 2. fıkrasında yer alan Basit Tıbbi Müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde sanık hakkında 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıdır. Burada dikkat edilmesi gereken hapis cezası ile adli para cezası seçenek yaptırımlardır. Bir başka deyişle hakim ya hapis cezası ya da adli para cezasına hükmedecektir.
c) Sanığın eyleminin TCK.’nun 86. maddesinin 3. fıkrasında yer alan nitelikli hallerden olması halinde sanığa verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır. Örneğin silahla kasten yaralama suçunun işlendiğinin sabit olması halinde suçun temel şekli 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Mahkemece sanığa alt sınır olan 1 yıl hapis cezası verilmiş ise suç nitelikli unsur olan silahla işlenmiş olduğundan verilecek ceza yarı oranında arttırılır ve 1 yıl 6 ay hapis cezasından aşağı olamayacaktır.
Yine birden fazla nitelikli halin bulunması halinde yarı oranındaki arttırım sadece bir kez yapılacaktır. Ancak bu durumda cezanın alt sınırından uzaklaşılarak ceza verilmesi gerekecektir. Örneğin kasten yaralamanın nitelikli olarak silahla işlenmesinin yanı sıra mağdurun eşi olması halinde ceza sadece yarı oranında arttırılır ancak bu durumda alt sınırdan uzaklaşılarak karar verilmelidir.
Kasten Yaralama Suçunda Şikayetten vazgeçme:
Kasten yaralama suçunda kural olarak sanık hakkında soruşturma yapılması, suçun kovuşturulması ve sanığın cezalandırılması için şikayet aranmaz.
Bunun istisnası 86. maddenin 2. fıkrasında yer almaktadır. Kasten yaralama suçunun Basit Tıbbi Bir Müdahale ile giderilebilecek nitelikte olması halinde suçun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlıdır.
Ancak bunun da istisnasını kanun koyucu düzenlemiştir. Buna göre 86/3. maddesinde yer alan nitelikli haller söz konusu olduğunda artık basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olsa dahi şikayet aranmaksızın, mağdur şikayetçi olmasa da sanığın suçunun sübut bulması halinde sanığın cezalandırılmasına karar verilecektir.
Eşe Karşı Yaralama Suçunda Şikayetten Vazgeçmenin Etkisi:
Eşe karşı kasten yaralama suçu 86/3-a maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre: Kasten yaralama suçunun eşe karşı işlenmesi halinde şikayet aranmaksızın sanığın yarı oranında arttırılarak cezalandırılması öngörülmüştür.
Eşler arasında tartışma sonucu bir eşin diğerini yaralaması halinde soruşturma açılmış olması halinde daha sonra mağdur eşin şikayetten vazgeçmesi soruşturma ya da kovuşturmaya etkisi olmayacaktır. Çünkü şikayet aranmamaktadır.
Kasten Yaralama Suçu’nda Görevli Mahkeme Hangisidir?
Kasten yaralama suçunda bir istisna dışında Asliye Ceza Mahkemesi’nin görev alanına girmektedir. Söz konusu istisna ise 87/4. maddesinde yer almaktadır. Kasten yaralama eyleminin sonucunda ölüm meydana gelmiş ise bu takdirde görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.